Haberin Kapısı
2020-09-12 11:50:13

Şükür Ehline İlahi İkram

İbrahim Cücük

12 Eylül 2020, 11:50

Allah Teâlâ kalbi, dili ve bedeniyle şükreden kimselere dünya ve ahiret nimetlerini artıracağını şu âyet-i kerîme ile bildirmiştir:
       “Eğer şükrederseniz, (nimetlerimi) muhakkak artırırım.” 
     (İbrahim sûresi 14/7)

       Şükrün yani kulluğun bir kısmı farz, bir kısmı vacip, bir kısmı sünnet ve müstehaptır. Farzın ve vacibin terk edilmesinde azap vardır ki bu âyetin devamındaki cümlede “eğer nankörlük ederseniz muhakkak azabım pek şiddetlidir” buyurmuştur. 
     (İbrahim sûresi 14/7)

       Şükrün temeli, kalbin şükrüdür. Dilin şükrü, kalpteki şükrün dışa yansımasıdır.  Dilin şükrü olan “elhamdülillâh” o kadar önemlidir ki bir günde namazda kırk defa Kur’ân-ı Kerîm’in ve Fâtiha’nın başında “elhamdülillâhi Rabbi’l-âlemîn” diye okumamız emredilmiştir. Ayrıca İsrâ sûresi (17/111)’de net olarak “elhamdülillâh de!” diye emretmiştir.

       “Elhamdülillâh”, bütün övgülere Allah müstahaktır, bütün nimetlerin Allah’ın olduğunu itiraf etmek demektir. 

       İlim ve idrak sahibi bir mümin, her işe başlarken de her işi güzelce bitirince de bir nimete, bir başarıya ulaşınca da daima “elhamdülillâh” der.

         Hz. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, hamd ile başlanmayan her önemli işin bereketsiz olacağını bildirmiştir:
      “(Allah’a) hamd ile başlanmayan her önemli iş bereketsizdir.” 
      (Ebû Dâvûd, Edeb, 21/4840); İbn Mâce, Nikâh, 19/1894)

   Kul, daimi imtihandadır. İmtihan ya sabır ya şükürle kazanılmaktadır.   
       Şükür, sabırdan daha üstündür. Şükür halinde azma, isyan imkânı vardır. Sabırda ise mümin için başka çare yoktur.

    Kulların çoğu zenginlik halinde azgınlık göstermektedir. Şu âyet-i kerîmede bunu şöyle bildirmiştir:
        “Eğer Allah, kullarına rızkı bol bol yayıverseydi, muhakkak yeryüzünde azar, taşkınlık ederlerdi. Fakat (Allah, rızıkları rahmetinin gereği) dilediği bir miktar ile indirir. Şüphesiz ki O, kullarının bütün hallerinden haberdardır, bütün yaptıklarını görendir.” 
      (Şûrâ sûresi 42/27)

        İmtihan; sıkıntı olunca sabır, rahatlık olunca şükür, fakirlik olunca sabır, zenginlik olunca şükür ile kazanılmaktadır. Her iki durum da mümin için hayırlı olmaktadır. İşte bunu bildiren hadîs-i şerîf:
         “Mü’minin durumu gıbta (ve hayret) edilmeye değer. Çünkü her hâli kendisi için hayırlı olur. Böyle bir özellik sadece mü’mine mahsustur: Kendisine sevinecek bir hâl gelince şükreder; bu onun için hayır olur.  Başına bir belâ gelecek olsa, ona sabreder; bu da onun için hayır olur.” 
      (Müslim, Zühd, 64; Dârimî, Rikâk, 61.)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.