Haberin Kapısı
2021-11-12 10:10:49

Teslimiyet, Yeterli Rızık, Kanaat -2

İbrahim Cücük

12 Kasım 2021, 10:10

Herkes için yeterli rızık farklı farklıdır. Her aileye yetecek miktar değişik olur. Bu konuda ölçü, tâata kuvvet veren ve ihtiyaçları gideren miktardır.

Olmazsa olmaz olana zarûriyyât, olmazsa da olur ama ihtiyaç olana hâciyyât, bunların fazlası olup süs kabîlinden olan miktara da hüsniyyât denir.

İnsanın davranışlarına yön veren unsur, onun hedefleri, anlayışlarıdır.

İslâm’da anlayışın kaynağı imandır.

Dünyanın fânî, âhiretin bâkî olduğuna; esas kârın âhiret kârı; esas kazancın âhirete gönderilen şeyler olduğuna; elimizde olanların yok olacağına; Allah katındakilerin yani infak etmek sûretiyle gönderdiklerimizin bâkî olduğuna; kâfire sadece dünyada verilip âhiretten nasibinin olmadığına, mü’mine şükrünü eda edince hem dünyada hem de âhirette güzellikler verileceğine; gerçekten kurtulan kimsenin; imanı kemale eren, ameli sâlih, kalbi sâlim, lisanı sâdık, nefsi Allah’ın rızası ile mutmain, gidişatı müstakîm, kulağı hakkı dinleyen, gözü ibretle bakan kimse olduğuna iman!

Geçimi en alt seviyedeki kimse için yetecek miktar, açlıktan ve dilenmekten koruyan miktardır.

Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) kendi ailesi için yeterli rızık duasında bulunmuştur:

“Allahım! Muhammed’in âl/ ailesinin rızkını, kût/yetecek kadar ver!”

(Buhârî, Rikâk, 17; Müslim, Zühd, 18, Zekât, 126.)

Allah Teâlâ, Hz. Peygamber’in duasını, seçtiği ve has kıldığı kimselerin arasından dilediği kimseler hakkında kabul etmiştir. Dua ettiği âl’den maksat ümmeti arasındaki kemâl erbâbı olan havastır. Kemâl ehli olmak isteyen kimselere Hz. Peygamber’den şu iki hadîsi sunmak isteriz:

“Sana kâfi gelecek az, seni azdıracak çoktan hayırlıdır.”, “Şükrünü eda edeceğin az, şükrüne güç yetiremeyeceğin çoktan hayırlıdır.”

(A. el-Kârî, Mirkâtü’l-mefâtîh şerhu Mişkâti’l-mesâbîh, IX, 20.)

Herkes yeterli rızka kanaat etmez. Hâlbuki hesabı az, kalbi fazla mal-mülkle meşgul etmez. Hem sade bir hayattır.

Yeterli rızka sahip olan, fazla yiyemez, fazla harcayamaz, iktisat etmeye de mecbur olur.

İktisat eden, normal hayatın yarısıyla geçinir. İktisat eden günaha düşmez. Çünkü iktisat ehli israf etmez. İktisat olup israf olmayan evde bereket olur. Bu konuda evdeki çoluk-çocuğun da aynı anlayışa sahip olması gerekir ki evinde huzur olsun.

Hz. Peygamber bir hadîsinde aileye bakış tarzını şöyle belirtmiştir:

“Kim ailesi ile emniyet ve huzur içerisinde oturur, bedeni sıhhatli olarak sabahlar ve bir günlük yiyeceği de yanında olursa o kimseye sanki bütün dünya verilmiş demektir.”

(Tirmizî, Zühd, 34.)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.