Haberin Kapısı
2020-09-09 12:28:41

Tövbede ve Sabırda Sadık Olmak

İbrahim Cücük

09 Eylül 2020, 12:28

 Sıdk, hem özde hem sözde doğru olmaktır. Zaten kalbe Allah saygısı ve sevgiden doğan korku, Allah’ın bizi daimî denetlediği gerçeği yerleşerek kalp doğru olunca dil doğru olur, dil doğru olunca beden organları da doğru olur.

       Kalbin doğruluğu o kadar önemlidir ki bütün kalbiyle şehid olmayı isteyen mümin yatağında bile ölse şehidlik mertebesine ulaştırılıyor:
        “Bütün kalbiyle şehid olmayı isteyen kişiyi Allah, yatağında ölse bile, şehidler mertebesine ulaştırır.” 
(Müslim, İmâre, 157; İbn Mâce, Cihâd, 15.)

        Doğruluk, doğru olmayı dert edinmek ve doğruluğu bilmekle başlar, doğrularla olmakla doğruluk zamanla gerçekleşir. İşte bundan dolayı olsa gerektir ki hem tarafımızı belirlemek hem de doğrularla beraber bulunarak doğruluğun ruhumuza sinmesine sebep olması için doğrularla beraber olmayı emretmekte Rabbimiz:
       “Ey iman edenler! Allah’a karşı takvalı olun ve sâdıklarla beraber olunuz!” 
(Tevbe sûresi 9/119)

        Bu âyet-i kerimedeki sâdıklar, Mekke’den Medine’ye her şeylerini terk ederek Allah’ı ve Rasûlü’nü tercih ederek hicret eden, Mekke’de iken İslâmî tebliğ yaparak dil ile cihad eden ve Medine’ye gelince de Bedir, Uhud ve Hendek müdafaa savaşları yaparak, elle cihad ederek sâdık olduklarını ispat eden Muhâcirlerdir. İlk muhatap olanlar da Medineli Ensar idi. Elbette âyetin iniş sebebinin özel oluşu mananın genel oluşuna engel değildir. Kim İslam davasında sadık ise bize gereken, o sâdıklarla beraber olmak ve gerekli yardımda bulunmaktır. 
           Sâdık olanları Rabbimiz şöyle belirtmiştir:
         “Müminler ancak, Allah’a ve Rasûlü’ne iman eden sonra şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerdir. İşte onlar sâdıkların ta kendileridir.” 
(Hucurât sûresi 49/15)

       Doğru olur ve sâdıklara/doğrulara yardımcı olursak Allah izzetimizi artırır. Yoksa zillete düşeriz. Bugün İslam âlemi olarak bizler en üst kimlik olan icmada birleşir de İslâm birliği kurarsak Allah’ın yardımına mazhar oluruz, düşmanlara da galip geliriz. İşte bunu bildiren delil:
       “Kâfirler birbirlerinin dostlarıdır. Eğer siz (ey mü’minler!) bunu (birbirinizle dost olmayı) yapmazsanız yeryüzünde bir fitne ve büyük fesat/bozulma olur.” (Enfâl sûresi 8/73)

        Mümin her yerde, her durumda ve her işinde doğru olacak ki ona gerçek sâdık/doğru denebilsin. Doğrulardan meydana gelen toplum huzur toplumudur. Âhiret de ebedî huzur yeri olur. Meselâ müminler alışverişlerinde doğruluğa dikkat ederseler bereket olur. İşte delil:
       “Satıcı ve alıcı (söz kesip) pazarlığı bitirdikten sonra birbirlerinden ayrılmadıkça alış-verişi bozup bozmamakta serbesttirler. Eğer onların her biri karşılıklı olarak doğru söyler (mal ile paranın durumunu olduğu gibi) açıklar ise, alış-verişleri bereketli olur. Yok eğer gizler ve yalan beyânda bulunurlarsa, alış-verişlerinin bereketi kalmaz.” 
(Buhârî, Büyû’, 19, 22, 44, 46;  Müslim, Büyû’, 47; Ebû Dâvûd, Büyû’, 1; Tirmizî, Büyû’, 6, 26; Nesâî, Büyû’, 4, 8, 11.)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.