Haberin Kapısı
2022-01-07 12:34:53

Tövbeden Sonra Sabr'u Sebat

İbrahim Cücük

07 Ocak 2022, 12:34

Sabır, nefsi hoşlanmadığı şeye hapsetmektir.

Sabrın kısımları:

a) Allah’ın (c.c.) emirlerini yerine getirmede sabır, sebat manasındadır.

b) Allah’ın (c.c.) yasaklarından ve şüphelilerden bile sakınmada ve dünyaya dalmamakta sabır, iffet manasındadır.

c) Allah’tan (c.c.) gelen belalara sabır, rıza manasındadır.

“Mü’min, kendisine nimet verilince şükreder, bela verilince sabreder, günah işleyince istiğfar eder.

Sabır, kadere kızmaktan kalbi tutmak, dili şekvâ/şikâyetten tutmak ve beden organlarını da Allah’a isyandan geri tutmaktır.”

(İbnü’l-Kayyım el-Cevzî, el-Vâbilü’s-Sayyıb mine’l-Kelimi’t-Tayyib, Dâru’l-Kütübi’l-Ilmiyye, Beyrut, 1982, s. 5)

Dinin yarısı sabır, yarısı şükürdür.

Mü’min, daima sabır veya şükürle imtihan halindedir.

İşte delil:

“Her nefis, ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak şer ile de hayır ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz.”

(Enbiya sûresi 21/35)

Âyet-i kerîmedeki şerden kasıd; bela, musibet, sıkıntı, hastalık, fakirliktir. Bunlarla ilgili imtihanı kazanmak sabırla yani Allah’ın bu konulardaki hükmüne rıza göstermek ve “innâ lillâh ve innâ ileyhi râciûn: Biz her şeyimizle Allah’a âitiz ve muhakkak O’na döneceğiz” diyerek kader hükmüne teslim olmakladır.

Âyetteki hayırdan maksad; rahatlık, bolluk, sağlık, zenginlik; bunlarla ilgili imtihanı şükürle yani bütün bu nimetlerin Allah’ın olduğuna itikad etmek, bu nimetlerin Allah’ın olduğunu “elhamdülillah” diyerek itiraf etmek, Allah’ın emirlerine itaat ve inkıyad/tabi olmak suretiyledir.

Sabırda başarı, ancak Allah’ın yardımıyla elde edilir.

Allah Teâlâ Hz. Peygamber’in (s.a.s.) şahsında bize şöyle emretmektedir:

“Sabret, senin sabrın ancak Allah’ın yardımıyladır.”

(Nahl sûresi 16/128)

Bal, şükredilmezse belaya dönüşür; bela sabredilirse bala dönüşür.

Kim sabretmeyi dert edinirse Allah ona sabretmede başarı verir:

“…Kim sabretmeye gayret ederse, Allah onu sabretmeye muvaffak kılar. Hiç bir kimseye, sabırdan daha hayırlı ve büyük bir lütufta bulunulmamıştır.”

(Buhârî, Zekât, 50, Rikak, 20; Müslim, Zekât, 124; Ebû Dâvûd, Zekât, 28; Tirmizî, Birr, 77; Nesâî, Zekât, 85.)

Mü’min, sabır ve şükür sahibi olunca dünya ve âhiret mutluluğu bakımından bir eli yağda bir eli balda demektir. İşte bu durumu bildiren hadîs-i şerîf:

“Mü’minin durumu, gıbta ve hayranlığa değer. Çünkü her hâli, kendisi için bir hayır sebebidir. Böylesi bir özellik sadece mü’minde vardır: Sevinecek olsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir belâ gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur.”

(Müslim, Zühd, 64; Dârimî, Rikâk, 61; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 24.)

Sabır, rahmet sebebi; şükür kıymet bilmektir. Rahmetin neticesi huzur, kıymet bilmenin neticesi mutluluktur.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.