Haberin Kapısı
2021-09-24 13:04:49

Yegane Görevimiz Kulluk-1

İbrahim Cücük

24 Eylül 2021, 13:04

A. Kulluğun Tarifi

B. Kulluğun Hedefi

C. Kulluğun Zamanı

D. Kulluğun Mekânı

E. Kulluğun Kabul Edilmesinin Şartları

F. Kulluğun Alanı

Gayemiz: Allah Teâlâ

Yolumuz: Sırât-ı mustakîm yani İslâm

Önderimiz: Hz. Muhammed (s.a.s.)

Kitabımız: Kur'ân-ı Kerîm

Mesleğimiz: Kalp, dil ve gerektiğinde el ile Allah yolunda cihad

Görevimiz: Allah Teâlâ’ya kulluk ve birbirimize nasihat etmek ve diğer insanları da Allah’a kulluğa davet etmektir.

A. Kulluğun Tarifi:

Kulluk: Allah Teâlâ’nın razı olduğu ameldir.

Amel = Ret ve terk + Fiil

Ret ve terk: Ret edilmesi gerekenler küfür ve şirk; terk edilmesi gerekenler haramlar, mekruhlar, şüpheli şeyler ve câiz olmayana sebep olan mubahlar gibi.

Fiil = İman + Salih ameller

İman, kalbin ameli; sâlih ameller dilin ve bedenin ameli olan farzlar, vacipler, sünnetler, mustehaplar ve sevaba sebep olan mubahlar.

B. Kulluğun Hedefi:

Hedef iki kısımdır:

1. Nihâî hedef: Allah Teâlâ’nın rızasını kazanmaktır.

2. Ara hedefler:

a) Uhrevî ara hedefler: Şahsın, ailenin, kurumların, İslâm Dünyasının ve bütün insanlığın İslâmlaşmasıdır.

b) Dünyevî ara hedefler: Dünyada mutlu olunacak şeyleri elde etmektir.

Bu konuda ölçü şudur: Ara hedefler, nihâî hedefe götürürse nihâî hedeften sayılır, eğer götürmezse engelden sayılır. Bunun da ölçüsü şudur: Ara hedefleri elde ederken Allah (c.c.)’ın koyduğu helal-haram sınırına dikkat edilmesidir.

C. Kulluğun Zamanı:

Bütün bir ömürdür. Delil şu âyet-i kerîmedir:

“Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet/kulluk et.”

(Hıcr sûresi 15/99.)

Burada ibadetten maksat, Allah Teâlâ’nın rızasını kazanmak ve O’na manen yaklaşmak niyetiyle yapılan kalbin, dilin ve bedenin ameli olan kulluktur.

Kulluktan emekliye ayrılmak, ancak ölümledir.

D. Kulluğun Mekânı:

Bütün bir evrendir. Delil şu hadîs-i şerîftir:

“Nerede olursan Allah’tan kork!...”

(Tirmizî, Birr, 55; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 228.)

Hz. Peygamber (s.a.s.), Allah’tan gerçek manada korkmayı; itaat edilip isyan edilmemesi, zikredip unutulmaması ve şükredilip nankörlük edilmemesi şeklinde tarif etmiştir.

(İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, II, 72.)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.