Haberin Kapısı
2021-09-12 00:02:32

Yeniden Nasıl Başarılı Oluruz? -5

İbrahim Cücük

12 Eylül 2021, 00:02

C) Yeniden Nasıl Başarılı Oluruz

1. Kurumsal Başarıda Liderin Rolü

Kurumun gayesi, hem liderde, hem liderin çevresinde, hem de liderin davasını dava edinen her fertte görülür. Kurumun bütün üyeleri, aynı gayeye yönelen kimselerdir.

Önce kurumda sistem kurulmuştur ki %70 nisbetindedir; prensipler %20 nisbetindedir; liderlik %10 nisbetindedir.

Lider, önce sistemi kuruncaya kadar, işlerliğini sağlayıncaya kadar çok şeydir ama sistem kurulunca bir şeydir o da %10dur.

Lider, paylaşmayı bilen, dinlemeyi öğrenmiş olan kimsedir. Paylaşanı herkes paylaşır, dinleyeni de herkes dinler.

Lider, kurumdaki herkesi izler, eğitime alır; iş yapacak ve görevi yerine getirecek seviyeye gelince de görev ve yetki verir ama netice de ister.

Lider nerdeyse açığı yok denecek kadar azdır, yanlışında ısrar etmez, hatası söylenince kabul eder ve hatasından hemen döner.

Lider, Hakta kuyruk olmayı batılda baş olmaya tercih eder.

Lider, sözü ile işi arasında uygunluk görülen kimsedir. Büyük adam işi, sözünden fazla olan, içi dışından büyük olan kimsedir.

“Kalp ile dil arasında tam bir mutabakat bulunduğu ve dil kalbin emrinden dışarı çıkmadığı müddetçe, söz muntazam olur ve dilde herhangi bir sürçme veya kayma olmaz.”

Übey b. Ka’b (r.a.)

2. Kurum, Teşkilat Görevlilerinin ve Mensuplarının Rolü

Teşkilat, inançta, metotta, hedefte ve programda anlaşmış insanların, gayelerinin gerçekleşmesi için hiyerarşik bir yapı içerisinde planlı ve programlı bir şekilde çalışma yapmak üzere bir araya gelen vasıflı ve yeterli sayıda insandan oluşan yapıya denir.

Gerçek teşkilat, İslâm’a uygun olan bir teşkilattır. İster dernek, ister vakıf, ister parti teşkilatı olsun; her Müslüman kendi teşkilatına bu perspektiften bakmalıdır.

İslâmî olan, ideal olandır. Bir teşkilat, ne kadar bu ideale uygun olursa o oranda Allah’tan yardım görür, başarılı olur, o oranda hedefine yaklaşır; dünyada ve âhirette de mutlu olur. Şüphesiz hiç kimse ideale hemen ulaşamamıştır; zamanla, öğretim, öğretime göre eğitimden geçmiş uyarlı ve duyarlı bir hale gelince ideale yaklaşmıştır.

Kendimizi İslam Medeniyetine nispet ediyor ve bizi İslam bağlar diyorsak o zaman imkân nispetinde İslam’ı öğreneceğiz, imanımıza göre eğitilip amel edeceğiz. Bu anlayış bütün mensuplarına sirayet edecektir ki amel edilebilsin. Belki önce taklitle başlar zamanla tahkike dönüşür.

Dava adamlarında hesabilik kalkar da hasbîlik olursa, bu anlayış bütün hayata yansırsa başarıyı müjdeleyebiliriz.

Teşkilatın her bir ferdi, ben varım ya bu dava vardır demeli; ben yoksam bu dava yok olur dememelidir. Başarı olunca, bunu Allah’ın bize lütfu bilmek; başarısızlık olunca, kendi niyette ve amelde kusurumuz sebebiyle olduğunu kabul etmek gerekir.

3. Liderin Çevresindekilerinin Rolü

Lider, çevresi ile birlikte başarılı olur. Liderin çevresinin davası ile liderin davası aynı değilse, o liderin başarılı olması hayal olur.

Liderin çevresi, liderin gözü, kulağı; eli, ayağı gibidir. Lider, çevresinin her birini, maden gibi; her madeni tanır madenine göre bir görev verir. Altından bakırlık istemez; altını bakır yerine bakırı da altın yerine koymaz.

Liderin çevresi, lideri hedefe tahrik eder, gayrete getirir. Lider, çevresindekileri kabiliyetlerine göre hem yetiştirmek hem de çeşitli görevler vererek ya lider ya da yönetici olarak yetişmelerini sağlar.

Liderin çevresi, lideri gerektiğinde tenkit, gerektiğinde takdir etmelidir.

Lider de kendisine yapılan tenkidi, takdire tercih etmelidir.

Lider, önce çevresine alacağı kimseleri tanır, kaynaşmaya müsaitse kaynaşmaya alır daha sonra da dayanışmaya geçer.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.