Haberin Kapısı
2021-09-13 00:03:25

Yeniden Nasıl Başarılı Oluruz? -6

İbrahim Cücük

13 Eylül 2021, 00:03

C) Yeniden Nasıl Başarılı Oluruz

4. Kardeşlik Hukukunun Tesis Edilmesi

Dava kardeşliği, kan kardeşliğinden daha ileridir. İslam kardeşliği, ebede yönelik; kan kardeşliği bu dünyaya yöneliktir. Dava kardeşliğine sahip insanlar, mutlu etmeyi mutlu olmaya tercih ederler. Bir teşkilattaki kardeşler bu anlayışta olursalar her halleri tebliğ olur, bulundukları yerde rahmet bulunur, kim de yanlarına gelse huzur bulurlar. Elbette insanlar kendileriyle huzur buldukları kimselerin peşinden giderler.

İslam kardeşliğinin en önemli bir özelliği de fedakârlıktır. Aynı gayeye inanmış ve aynı dava için kendilerini feda eden insanlardan oluşan toplum huzur toplumudur.

İslam kardeşliğinde temel umde, kardeşlerin birbirlerini Allah için sevmeleri ve faydalı olmalarıdır. Kardeşlikte en temel prensip, kardeşlerin birbirlerine karşı hoşlandıkları şeyleri yapmaları ve hoşlanmadıklarını yapmamalarıdır. Bunu bildiren hadîs-i şerîf:

“Sizden biriniz kendisi için sevdiği şeyi kardeşi için de sevmedikçe iman etmiş olmaz.”

(Buhârî, Îmân, 7; Müslim, Îmân, 71-72; Tirmizî, Kıyâmet, 59; Nesâî, Îmân, 19, 33; İbn Mâce, Mukaddime, 9.)

Kur'ân-ı Kerîm, sadıklarla beraber olmayı, onları desteklemeyi emrediyor. Ashab-ı Kiram, işte bu âyet-i kerimelerle amel ettiler de Hz. Peygamber (s.a.s.) vefat edince, devlet başkanı olarak Hz. Ebu Bekir (r.a.)’i seçip biat ettiler, o biat ettikleri kişilerle üç kıtaya hâkim oldular. İşte o ayet-i kerîmeler:

“Müminler ancak Allah'a ve Rasûlüne iman eden, ondan sonra asla şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad eden kimselerdir. İşte sâdıklar/ doğrular ancak onlardır.”

(Hucurât sûresi 49/15.)

“Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve sâdıklarla/doğrularla beraber olun.”

(Tevbe sûresi 9/119.)

5. Farklı Düşünceler ve Muhaliflerle İlişki

Bilen düşünür, doğru bilen doğru düşünür; farklı bilen farklı düşünür. İyi niyetli ve doğru bilgiye sahip insanlar, yanlış bilenlere ve yanlış düşünce sahiplerine muhalefet edebilirler. Bu muhalefet faydalıdır, hakkın ve doğrunun anlaşılmasına sebep olur. İşte bu farklılık ve yanlışa muhalefet etmek, hakkın ve doğrunun anlaşılmasına sebep olur.

“Konuşmayı, susmak devresi ile ve ilim araştırmayı düşünce ile destekleyiniz.”

İmam-ı Şâfiî (rh.a.)

Müslüman, aynı zamanda insandır. Her insan, farklıdır; farklı düşünebilir. Bu farklı düşünen bir insan, eğer ictihad ehli ise farklı ictihadda bulunabilir. Hiç kimse benden farklı ictihadda bulunuyor diye o kimseye karşı düşmanlık yapamaz. Fakat her düşüncenin ve muhalefetin de bir sınırı vardır. Bütün Müslümanları birleştiren bir üst kimlikleri vardır ki bu da icmadır. İcmaa muhalefet olmaz, icmaa muhalif ictihadın gerçekliği olmaz. Ben farklı ictihad yapıyorum diyerek icmaa muhalif ictihadda bulunamaz.

Aynı vatanda bulunan, vatanın menfaati için farklı düşünebilir ama bütün vatandaşları birleştiren gerçek, vatanı koruyup hıyanet etmemektir. Vatana hıyanet olacak bir muhalif düşüncede bulunamaz, bu düşünce fiiliyata geçerse müsamaha edilemez, cezalandırılır.

Aynı teşkilatta bulunan kişiler, farklı farklı düşünce serdedebilirler. Fakat bir konuda istişare edilip de bir karar alınmışsa, o karar da bütün müctehidlerce açıkça İslamî esaslara aykırı değilse farklı düşünen kişi farklı düşünceyi bırakıp alınan istişârî karara uyması gerekir. Uhud harbi ile ilgili istişare neticesinde Hz. Peygamber (s.a.s.)’in, kendi fikrine muhalif olan meydan muharebesi kararına ilk uyan olduğunu ifade eden zırhını giymesi gibi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.