Haberin Kapısı
2022-07-20 19:23:45

ZULÜM VE ZÂLİME KARŞI OLMAK/4

İbrahim Cücük

20 Temmuz 2022, 19:23

d) Zâlime Nasıl Karşı Çıkılır?

1. Zulmün ne olduğu ve zâlimlerin kimler oldukları ortaya konulur

Zulmün çeşitleri, zâlimlerin tarihî seyirleri, ne yaptıkları ve nasıl yaptıkları belgelerle ortaya konulur. Böylece zâlimler aleyhinde kamuoyu oluşturulur.

2. Zâlimlere karşı askerî ve siyâsî birlik devreye girer

Bu konuda her şeyi en iyi ve en isabetli bilen Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

“Eğer müminlerden iki topluluk birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltiniz; eğer biri diğeri üzerine saldırırsa, saldıranlarla Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar savaşınız; eğer dönerseler, o vakit de adaletle aralarını düzeltin, adil davranınız, şüphesiz Allah adil davrananları sever.”

(Hucurât sûresi 49/9.)

Bu âyet-i kerîme, bütün Müslümanlara bütün Müslümanlar adına askerî ve siyâsî müstakil bir birlik oluşturulması ile ilgili bir emirdir.

Âyet-i kerîmede, ne yapılacağı ve nasıl yapılacağı da ortaya konmuştur:

Birbirleri ile savaşanlarla hemen savaşın diye emredilmemiş, aralarının düzeltilmesi yani sulhedilmesi emredilmiştir.

Diğer bir mana, saldıracak seviyeye gelmiş bir anlaşmazlık varsa, savaş olmadan önce hemen aralarının bulunması emredilmektedir. Şayet haksız taraf, haksız yere saldırıda bulunur, haksız yere karşıya hâkim olmak isterse Allah’ın emrine dönünceye kadar haksız tarafla savaş emredilmiştir.

Allah’ın emri ise şudur:

“Allah'a itaat ediniz, Rasûl'e itaat ediniz ve sizden olan emir sahiplerine de.”

(Nisâ sûresi 4/59.)

Emir sahipleri, âlimler ve âmirlerdir. Âlimler, bilgide ve hükümde müracaat edilecek olanlardır. Âmirler ise bütün Müslümanlar arasında kurulan birliğin yetkilisi olan ve uygulamada kendilerine uyulan kimselerdir.

Tefsîr-i Kebîr sahibi Razî der ki: “dönünceye kadar” fiili işaret eder ki, bu savaş, saldırgana had cezası gibi, saldırmayı terk halinde de uygulanacak bir ceza değildir. Dönünceye kadardır, saldırganı önlemek gibidir. Onun için saldırganın vazgeçmesi hakkındaki emre dönünce, savaşmak haram olur.

(Fahru’r-Râzî, et-Tefsîru’l-Kebîr, XXVIII, 128.)

Buyuruluyor ki: “...eğer dönerseler...o vakit de adaletle aralarını düzeltin...” barıştırın, yani yalnızca antlaşma ile bırakmayın da Allah'ın hükümlerine göre haklarını gözeterek hükmedip aralarını bulun. Öncekinde mutlak olarak "aralarını sulh edin" buyurulduğu halde burada “adaletle” kaydı ile kayıtlanmıştır. Çünkü savaştan sonra olduğu için bunda haksızlık tehlikesi vardır. Onun için bir de tamamına göre şu şekilde te'kid edilmiştir: “Hem her hususta adalet ve hakkaniyeti gözetin, her hak sahibine haktan hissesini verin, saldırmaktan, zulümden sakının. “Çünkü Allah adalet yapanları sever.”

(Yazır, Hamdi, Hak Dini Kur’ân Dili, VII, 200-201.)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.