28.09.2020, 13:37

Edep Yâ Hû

Edep, insanın ölçüsüdür.

İnsanın kadrini ve kıymetini takdir eden değer…

Pratikte ise edep, doğruyu güzel yapmaktır.

Dini ya da dünyalık hiçbir ayrım yapmaksızın bütün işlerin doğrusunu, doğrunun da güzelini yapmak...

İnsan, iç ve dışa ait değer ölçülerine riayeti oranında edepli yani ölçülü hale gelir.

İslam’ın insanı terbiye ve te’dip etmesinden maksat, edepli ve kâmil bir insan yetiştirmektir. Çünkü beşer, edebi oranında insan olur. İşte sûfilerin tasavvufu baştan sona edep olarak tanımlamalarının nedeni budur.

Malum hikâyedir hani, insanın yeryüzüne ilk adımı anlatılırken kulağına küpe olması ve ibret alması için sıklıkla değinilen “edepsiz bir İblis tavrı” vardır. İtiraz ve isyanının suçunu Allah’a yükleyerek haddini aşan ve Allah’a hitaben şöyle diyen bir tavır: “Senin beni azdırman nedeniyle…” (Araf,7/16). İşte bu edepsiz tavır ki onun lanetlenmesine ve huzurdan kovulmasına neden olmuştur. Hâlbuki huzura edeple varılır… Hatta ibadetle bile değil, illâ edeple…

Bu nedenle bir insan edepsizlik yaptığında ona “Edep Yâ Hû” denilerek edebe davet edilir. Eller göğe kaldırılıp gönül Allah’a açılınca Allah’tan edep dilenir “Edep Yâ Hû” dedikçe. Dergâhın kapısına yazıldığında “Edep Yâ Hû”, gelenlere şöyle der: “Ey misafir! Bilesin ki bu dergâh bir edep mektebidir. Burada ne dinlersen ve okursan sana öğreteceği “illâ edep”tir.”  

Her yol bir menzile götürür ve yolun izzeti, menziline göredir. Gönül ehlinin menzil-i maksudu ise edeptir. “O da güzel, bu da güzel ama edep bir başka güzel” der gönül ehli. Bir şairin dilinden döküldüğü şekliyle: “Gönül ehlinin arasında dolaştım ve onlara sizin yanınızda en makbul olan husus nedir, siz en çok neye değer verirsiniz?” diye sordum. Hep birlikte bana dediler ki: “Bizim gönlümüz deniz gibidir. Toprak gibidir bizim gönlümüz. Kötüye ve kötülüğe bile hemen kötü demeyiz. Az bekleriz… Bütün güzellikler bizim katımızda makbuldür. Lakin bilesin ki bütün gönül ehlinin gönlünde edebin yeri ayrıdır, edeplinin yeri en yücededir. İllâ edep, illâ edep…”

Ehl-i diller arasında aradım kıldım talep

Her hüner makbul işmiş; illâ edep, illâ edep

İnsanlığın bir ve beraber yaşayabilmesi için muhtaç olduğu ilaçtır edep. İslam’ın öğrettiği ince insanlık. Zira edep, haddini yani kendi sınırı bilmektir ki kendi sınırını bilen diğerinin sınırını tanımış olur. Gel gör ki, insanlığa hükmeden Batı medeniyeti edep fukarasıdır. Hatta hiçbir batı dilinde edep kelimesinin tam karşılığı bile yoktur. Esasında kendisi yani varlığı olmayanın ismi de olmaz. Edeple yakın anlamda kullanılan etik ve moral kelimeleri de edebin derinliğini taşıyamaz. Etik edebin ancak yüzünü anlatabilir belki. Yani âdâb-ı muâşeret denilen insanın dışa dönük davranışlarını ifade edebilir. Edep, etikten daha derin ve içkindir.

Adâb-ı muâşeret, sosyal ilişkilerde görülür. Halbuki edepte manevi/ilahi bir ilişki ve imani bir boyut vardır. Her an Hakk’ın huzurunda bulunma bilincini taşır. İç duruştur. Derviş duruşu dediğimiz şey, aslında bu edebin asaletini taşımaktır. Yalnız yaratanı mihenk bilmek, onun rızasını dilemek... Ama gel gör ki bu da kolay değil, pişmek lazım. Yandıkça yaşamak…

Peki nasıl yaşar yandıkça insan?

Hamdım, yandım, piştim” dedikçe kendine gelmeye başlar insan. Ve edep, insanın kendine gelmesidir. Kendinde olması. Ne ilginçtir ki kendimiz derken kullandığımız “kend” yani “kent” kelimesi köy demektir. Hatta Kürtçedeki Gund kelimesi de aynı kelimedir. İnsanın kendine gelmesi yani köyüne dönmesi, esasında aslına dönmesidir. Gurbetten sılaya dönüş… Dağınıklığın toparlanması… Edebe eriş… Elest alemindeki verilen söze, “belâ”ya…

Her işin kendi kuralı, o işin edebidir. Bir işte edep yoksa, kendisinde hayır olmadığı gibi huzur da vermez. Hele insan edepsiz ise işte en zor olanı budur. Hani dillere pelesenk olmuş bir beyit vardır ki edepsizin halini tasvir eden:

“Ne kendi eyledi rahat ne âlem buldu huzur

Yıkılıp gitti cihandan, dayansın ehli kubur”

 …

Bir alanda gösterilen hassasiyet adab-ı muâşeret, her alanda görülen hassasiyet ise edeptir. Edep bir haldir ki her makamda aynı görülür. İnsanın edebi; konuşmasında, seçtiği kelimelerinde, tebessümünde, yürümesinde, oturmasında, sevgisinde, övgüsünde, yergisinde hasılı her duruş ve davranışında görülür. Ancak ne acıdır ki çağın çarpık ağlarına takılarak bencillik bineğine süvarilik yapan bazıları “beni böyle sev” veya “ben böyleyim ve artık değişmem” diyerek aslında kendini değiştirme ve dönüştürmenin önüne nefsini bir kibir kulesi olarak dikmektedir. Ne kadar da acı... Halbuki değişmeyecek, içindeki insanı çıkararak dönüşecek... Kendine gelecek eğer bir anlayabilse… Edepli olmaya…

Edep, asla sessiz ve silik bir şahsiyet sahibi olmak değil, zalimin yüzüne zulmünü söylerken de haddi aşmamaktır. Tevazuu acziyet haline getirmemek olduğu gibi, cesareti ve vakarı kibre ve gösterişe dönüştürmemektir. Madden zayıf iken gösterilen cesareti asalet bilmek, güçlüyken adil davranmayı değerli bulmaktır. Hasılı edep, insanın ölçüyü her haline hâkim kılmasıdır. İnsanın ürettiği güzel ve ölçülü bütün eserlerin ilmine bu nedenle edebiyat denmez mi?

Edepli olmak, zamanın ve mekânın gereğini fark ederek ve dikkate alarak davranmaktır. Bunun zıddı edepsizliktir. İçinde bulunduğu mekânı dikkate almayanlara “bu yaptığın yersiz” yani mekâna uygun değil deriz. İnsan, an ve mekânı dikkate almazsa edepten ayrılır ve ayıp eder. Edepsiz, gaybı unuttuğu için ayıp edendir.  Bu nedenle, dergâha gelen dervişlere ihsan ahlakı öğretilir önce. Allah’ın her dem huzurunda olmanın iç duruşu yani edep. Mürşit yalnız bir vesiledir. Bir mürebbi. Bir rehber ve hatta yol arkadaşı. Yanında yürüdükçe edep öğrenilen, kişiye edep elbisesi giydiren bir usta. Çünkü edepten âli elbise yoktur.   

Edebtir kişinin dâim libası

Edebsiz insan üryana benzer

Edep, insanın kalbinin kıyafetidir.

Ve kişinin edebi, kalbinin aynasıdır.

Kişinin edebinden kalbi görülür…

İşte dervişlik dedikleri kalbin kalınlığını inceltmek ve karanlığını aydınlatmak, Hakk’ın isimlerini zikrederek nurlandırmaktır. Çünkü Allah nurdur ve bütün nurların kaynağı O’dur. İnsanın gözü ve gönlü ancak onun nurundan nasibi kadar aydınlanır. Kalbi nurlandıkça kul mümin olur, edeplenir…

Edep bir tâc imiş nûr-i Hüdâ’dan

Giy ol tâcı emin ol her belâdan

Şimdilerde, bilgi-perest birtakım insanların âlim ve âriflerin huzurunda edebe riayeti hor görmesi ve kimilerinin şirk sayması, edep açısından ne büyük bir nâhoşluktur. Bilmezler mi ki insan öğrenen bir varlıktır, bilen olmaktan önce. Ve gözünün gördüğünden öğrenir önce. Nebilerin gönderilmesi de bu nedenle değil midir? İnsan örnek alsın görerek diye… Lakin böylelerini bile gönül ehli hor görmemiştir “hoş gör” ilkesi gereği. Zira onların yolu, edep yoludur: “Edepsize edeple davranmak edeptendir: Bî­ edeb râ edeb kerden, edeb est.”

Sevdiğinin köyüne yaklaşırken bile onun hatırını hatırlamak ve onun rızasını alacak edebe bürünmek ne büyük bir incelik ve yüceliktir. Urfâ’lı Nâbî’nin Medine’ye yaklaşırken edebî gereği edepsizliğe tahammül edememesi gibi. Edeple vardığı için lütufla karşılanmıştır malum olduğu üzere yazdığı şiiri Mescid-i Nebevî’nin minaresinde okunarak…

Sakın terk-i edebden kûy-ı Mahbûb-i Hudâ’dır bu
Nazargâh-i ilâhidir, Makam-ı Mustafâ’dır bu.

Edebi terk etmekten sakın. Zira burası Allah’ın Habibi’nin semtidir. Allah’ın nazargâhı yani Makamı Mustafa’dır.

Nebi’ye gösterilen edep, Allah’a edeptir.

Hasıl-ı kelam odur ki, din ve Kur’an edeptir. Hz. Mevlânâ’nın dediği gibi:

Çesm boşka vü bibin cümle kelâmullâh râ

Âyet âyet hemegî ma’ânî-i Kur’ân edebest

Aç da bir bak gözünü! Allah kelâmı olan Kur’ân’a iyice bak! Ayet ayet bütün Kur’ân’ın manası baştan sona edeptir.

Ey Derviş!

Şimdi daha fazla bilgi öğrenme zamanı değil, daha edepli olmanın vaktidir. Bilmez misin insanla hayvanı tefrik eden bilgisi değil, edebidir. Hz. Mevlânâ’nın dediği gibi “Eğer insan edebi terk ederse, o kişi insan değildir. Âdemoğlu ile hayvan arasındaki fark edeptir.

“Âdemîzâde eğer bi edebest, âdem nîst

Fark der cism-i benî-Âdem ü hayvan edebest.”

Şair sözüdür diye sakın kulak arkasına atma bunu. Kulağına küpe yap!

Şair, gönlüyle konuşandır. Gönlüyle gören…

Hem bilesin ki ne gönlün ne aşkın ne de edebin batı dillerinde karşılığı vardır.

Güneş doğudan yükselecek…

Allah’ın belirlediği ölçü ve edeple.

Edep YÂ HÛ…

Yorumlar (5)
Ferhat 3 yıl önce
Çok beğendim.. tebrik ederim hocam
Ali Kemal Nacaroğlu 3 yıl önce
Okudum
Güzel buldum
Kutlarım
İdris Ay 3 yıl önce
Kaleminize sağlık. Çok güzel anlatmışsınız hocam.
Mehmet Düzgün 3 yıl önce
Hocam kaleminize sağlık çok istifade ettik
Mehmet nurullah 3 yıl önce
Kişi dilinin altında gizlidir.. Çok güzel bir yazı tebrikler
15
açık
Namaz Vakti 19 Mart 2024
İmsak 05:37
Güneş 07:02
Öğle 13:17
İkindi 16:40
Akşam 19:22
Yatsı 20:41
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13
Günün Karikatürü Tümü