20.12.2023, 18:02

​İyi ki doğdun Âkif

Bundan tam 150 yıl önce dünyaya gelerek, anasını, babasını dahası milletini sevindiren ismiyle müsemma bir şahsiyetten bahsedeceğiz. Dizelerin Mimar Sinan’ı, Ümmet-i Muhammed’in sevdalısı Âkif’i asırlar geçse de unutmayacağız, unutturmayacağız. Hep hâyırla yâd edeceğiz.

*

Âkif’in babası, İpekli Mehmed Tâhir Efendi 1826 yılında Şuşiasa’da doğmuş. Şuşisa, Osmanlı Devleti’nin Arnavutluk bölgesinde İpek kazasına bağlı bir köymüş. Tahsil için küçük yaşta İstanbul’a gelen Tâhir Efendi, dönemin ünlü din adamlarından Yozgatlı Mahmut Efendi’nin derslerine katılmış. Tahsilini tamamladıktan sonra uzun yıllar Fatih Medresesi’nde başmüderrislik ve mücîzlik (icazet veren) yapmış. Temizliğe düşkünlüğünden dolayı çevresi kendisine “Temiz Tâhir” dermiş.

Tâhir Efendi, eşi Emine Şerife hanımla evlendiğinde 45 yaşlarındaymış. (Âkif’in annesi daha önce evlenmiş, ilk kocası ile ondan olan 3 çocuğu vefat etmiş.) Bu âbid anne ve babadan ilk olarak Âkif, daha sonra Nuriye dünyaya gelmiş.

İpekli Temiz Tâhir Efendi, Miladî 1873, Hicrî 1290 yılında dünyaya gelen çocuğuna ebcet hesabına göre 1290 eden kelime olan Ragîf (Rı:200+gayın:1000+ye:10+ fe:80=1290)’ı isim olarak koymuş. Fakat çevresindekiler yanlış telaffuz zannederek Ragîf’i, Âkif diye çağırmaya başlamış. Bayramiç’te çıkarılan nüfus kâğıdına da Âkif olarak kaydedilmiş. Bu suretle adı “Mehmed”, mahlâsı da “Âkif” kalmış. Fakat kendi beyanatına göre babası kendisine hep “Ragîf” şeklinde hitap etmiş. Âkif, bir manasıyla mûtekîf demektir; yani itikâfa çekilen. Başladığı işte sebat, ısrar ve devamlılık ilkesinden asla ödün vermeyen Âkif, ismiyle müsemma bir hayat yaşamış.

***

TÂHİR EFENDİ HEM BABASI HEM DE HOCASIYDI

O, doğduğunda Osmanlı “Hasta Adam” ilân edilmiş; çözülme, umutsuzluk veba gibi her tarafa yayımlaya başlamıştı.

Çanakkale’nin Bayramiç’inde 20 Aralık 1873 tarihinde gözlerine hayata açan Âkif’in çocukluğu 1792 yılında Hadimzâde Osman Bey tarafından inşâ edilen, aynı zamanda Karşıyaka Camii veya Cami-i Cedit olarak da bilinen Taşköprü Camii’nin etrafında geçmiş.

Âkif’in babası Temiz Tâhir Efendi’nin himâyesinde ilk Kur’an tilavetini ve mukabelesini adını yanındaki köprüden alan bu camide yapmış. Âkif her fırsatta babası için “Hem babam, hem hocamdır. Ne biliyorsam kendisinden öğrendim” dermiş.

İpeklizâde Tâhir Efendi, yaklaşık dört yıla yakın Köprübaşı Camii’nde imam hatiplik yapmış, daha sonra görev aldığı İstanbul Fatih Medreseleri’nde baş müderrisliğe kadar yükselmiş. Tâhir Efendi, medreselerin tatile ayrıldığı aylarda eski görev yeri olan Bayramiç’e gelip buradaki Köprübaşı Camii’nde halkı irşâd etmeye devam etmiş. Babasıyla birlikte 11 yaşına kadar Bayramiç’e gelen Âkif, ilk mukabeleyi Kur’an’dan sahifeler ezberleyerek Köprübaşı Camii’nde okumuş ve bu suretle de hafızlığa burada başlamış.

HAYATI HEP CAMİ MERKEZLİ OLDU

Cami; hayatın merkezi. Bütün sınırları ortadan kaldıran yönelişte babayla çocuğun, inançla coşkunun buluştuğu iklimde boy atan Âkif, babasının kendilerini Fatih Camii’ne götürüşünü (Safahat / Fâtih Camii) şiirinde şöyle anlatır:

“Sekiz yaşında kadardım. Babam gelir: ‘Bu gece, / Sizinle câmie gitsek çocuklar erkence. / Giderseniz gelin amma namazda uslu durun; / Merâmınız yaramazlıksa işte ev, oturun!” / Deyip alırdı berâber benimle kardeşimi. / Namaza durdu mu, hâliyle koyverir peşimi, / Dalar giderdi. Ben artık kalınca âzâde, / Ne âşıkâne koşardım hasırlar üstünde!..”

(O Âkif ki, 8 Ekim 1912’de Balkan Harbi başladığında Bayezid, Fatih ve Süleymaniye camilerinin kürsülerine çıkacak, vaazlarıyla bir milleti yeniden uyandıracaktı. Âkif’in hayatı hep cami merkezli olmuş. Fatih Camii de öyle, Bayezid Camii de öyle, Süleymaniye Camii de öyle, Kastamonu Nasrullah Camii de öyle, Balıkesir Zağnos Paşa Camii de öyle…)

BÜYÜK SANCILARA ŞAHİTLİK ETTİ

Âkif, 1878’de Fatih Emir Buharî Mahalle Mektebi’ne başlar. 1879’da Fatih İbtidâîsi’ne (ilkokul)geçer ve babasından Arapça öğrenir. 1882 yılında Fatih Merkez Rüştiyesi’ne, 1886’da ise Mülkiye İdâdîsi’ne girer ve Mülkiye Mektebi’ni 1888’de bitirir.

İstanbul’un kalbi olan Fatih’te büyük sancılara şahit olan Âkif, ilmin, merhametin, direnişin ve mücadelenin içinde varlık mücadelesi vermeye başlar. Bu çetin mücadele sürerken babası İpeklizâde Tâhir Efendi’yi (1888) kaybeden Âkif, daha bu sarsıntıyı atlatamadan bu seferde evleri yanar.

Âkif için mülkiye eğitimine devam etmek imkânsız hale gelir. Artık erdemli bir yoksulluk dönemi başlamış; fedâkarlık, dayanışma ve onurunu kaybetmeden hayata tutunma mücadelesi kaçınılmaz olmuştur.

Mezun olduğunda iş imkânı sunan Halkalı Baytar ve Ziraat Mektebi’ne 1889’da yatılı olarak başlar, 22 Aralık 1893’te okulu birincilikle bitirir. Ziraat Nezareti (Tarım Bakanlığı) emrinde geçen yirmi yıllık memuriyeti sırasında, görev yeri İstanbul olmasına rağmen kalbindeki millet sevdasıyla Anadolu’dan Rumeli’ye Mısır’dan Arabistan’a kadar ülkesinin topraklarını adım adım dolaşıp memleketini, insanlarını ve sıkıntılarını daha yakından tanır.

1 Eylül 1898’de 25 yaşında iken Tophane-i Amire veznedarı Mehmed Emin Bey’in kızı İsmet hanım ile evlenir. Bu evlilikten Cemile (Doğrul), Feride (Akçor), Suad (Argon) isimli 3 kız, Ahmed Naim, Mehmed Emin ve Tâhir isimli 3 erkek çocukları dünyaya gelir.

31 Mayıs 1918’de çıkan büyük Cibâli-Fatih yangınında, 7 bin 500 evle birlikte, Sarıgüzel’deki evleri ikinci defa yanar. Bunun üzerine 1918-19 kışını da Heybeliada’da geçirdikten sonra, yazın Beylerbeyi’ne taşınırlar.

10 Nisan 1920’de Millî Mücadele’ye katılmak için Beylerbeyi’den yola çıkar.

EŞİNE ENDER RASTLANAN ÖRNEK BİR ŞAHSİYETTİ

Âkif, imâmesi kopmuş tesbih taneleri gibi dağılan Osmanlı Devleti’nin ardından umudun simge isimlerinden olur. İstanbul’un işgalinden (13 Kasım 1918) sonra aldığı davet üzerine Millî Mücadele’ye katılmak amacıyla Ankara’ya geldiğinde kendisine büyük hayranlık duyan Taceddin-i Veli Camii imamı Tevfik hoca, Âkif’e çalışmalarını sürdürebilmesi için Taceddin Dergâhı’nı tahsis eder.

Eşine az rastlanan önder ve örnek bir şahsiyet olan Âkif, ülkesini işgal etmek isteyenlere karşı aklıyla, kalbiyle, diliyle ve her şeyden öte kalemiyle büyük bir mücadele başlatır. Mütefekkir, iman ve aksiyon adamı Âkif, Kurtuluş Savaşı’nda millî kuvvetlerin yanında yer almakla kalmayıp, yazı, şiir, konuşma, vaaz ve hutbeleriyle halkı cephelere seferber ederek, Millî Mücadele’nin kahramanlarından biri olur.

TACEDDİN DERGÂHI DİLE GELSE DE KONUŞSA...

5 Haziran 1920’de Mustafa Kemal Paşa’nın teklifi ile Burdur Mebusu seçilir. Bu dönemde Eskişehir, Burdur, Sandıklı, Dinar, Afyon, Antalya, Konya, Kastamonu gibi şehirlerde halka ve diğer bazı mebuslarla beraber cephelerde askerlere hitaben Millî Mücadele’yi teşvik eden konuşma ve vaazlarını sürdürür. Meclis kararıyla gittiği Kastamonu’daki Nasrullah Camii’nde Sevr’i anlatan ve Millî Mücadele’yi destekleyen meşhur vaazını verir. Bu vaaz büyük yankı uyandırır.

Ayrıca Ankara’da ev buluncaya kadar Kastamonu’da oturmak üzere ev tutar, Eşref Edib’in öncülüğünde Sebîlürreşâd da Kastamonu’da yayına başlar. Akif’in Nasrullah Kürsüsü’nde verdiği vaaz bu nüshada yayınlanır. Bu sayı büyük ilgi gördüğünden bir kaç defa basılır.

Âkif, 1920’nin Aralık sonunda Ankara’ya döner. Mustafa Kemal Paşa, Sebîlürreşâd kadar hiçbir gazetenin neşredilemediğini ve manevî cephemizin kuvvetlenmesinde Sebîlürreşâd’ın büyük hizmeti olduğunu bildirerek teşekkürlerini sunar.

Burdur Mebusu olduğu yıllarda günlerini Taceddin Dergâhı’nda geçiren Âkif, dostlarıyla Millî Mücadele şuurunu burada zirveye taşır. Bir gece yatağından fırlar kağıt kalem bulamayınca İstiklâl Marşı’mızın ilk mısralarını bu mütevazı mekânın duvarlarına kazır. Milletin derdini, acısını, sevincini ve coşkusunu hem teninde, hem ruhunda yaşayarak dizelere aktarır. Çünkü O, dizelerin Mimar Sinan’ı, Ümmet-i Muhammed’in sevdalısıdır. (Haftaya devam edelim inşallah)

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 07 Aralık 2024
İmsak 06:37
Güneş 08:08
Öğle 13:01
İkindi 15:22
Akşam 17:43
Yatsı 19:09
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 13 35
2. Fenerbahçe 14 33
3. Samsunspor 14 29
4. Göztepe 14 24
5. Beşiktaş 14 23
6. Eyüpspor 14 23
7. Başakşehir 13 19
8. Konyaspor 15 19
9. Rizespor 13 19
10. Sivasspor 14 18
11. Antalyaspor 14 18
12. Trabzonspor 14 16
13. Kasımpasa 14 16
14. Gaziantep FK 13 15
15. Alanyaspor 13 14
16. Kayserispor 13 12
17. Bodrumspor 14 11
18. Hatayspor 13 8
19. A.Demirspor 14 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 15 32
2. Bandırmaspor 15 31
3. Erzurumspor 15 28
4. Karagümrük 14 27
5. Ahlatçı Çorum FK 15 23
6. Igdir FK 15 22
7. Keçiörengücü 14 21
8. Boluspor 14 21
9. İstanbulspor 14 20
10. Ankaragücü 14 20
11. Ümraniye 14 19
12. Gençlerbirliği 14 19
13. Pendikspor 14 19
14. Esenler Erokspor 14 18
15. Şanlıurfaspor 14 18
16. Amed Sportif 14 18
17. Manisa FK 15 17
18. Sakaryaspor 14 17
19. Adanaspor 15 8
20. Yeni Malatyaspor 15 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 14 35
2. Chelsea 14 28
3. Arsenal 14 28
4. M.City 15 27
5. Aston Villa 15 25
6. Brighton 14 23
7. Brentford 15 23
8. Fulham 14 22
9. Nottingham Forest 14 22
10. Bournemouth 14 21
11. Tottenham 14 20
12. Newcastle 15 20
13. M. United 14 19
14. West Ham United 14 15
15. Everton 14 14
16. Crystal Palace 15 13
17. Leicester City 14 13
18. Ipswich Town 14 9
19. Wolves 14 9
20. Southampton 15 5
Takımlar O P
1. Barcelona 17 38
2. Real Madrid 15 33
3. Atletico Madrid 15 32
4. Athletic Bilbao 16 29
5. Villarreal 14 26
6. Mallorca 17 24
7. Osasuna 15 23
8. Girona 15 22
9. Real Sociedad 15 21
10. Celta Vigo 16 21
11. Real Betis 16 21
12. Sevilla 15 19
13. Las Palmas 16 18
14. Rayo Vallecano 14 16
15. Leganes 15 15
16. Deportivo Alaves 15 14
17. Getafe 15 13
18. Espanyol 14 13
19. Valencia 13 10
20. Real Valladolid 16 9
Günün Karikatürü Tümü