22.03.2019, 19:00

Müslümanlara Karşı Artan Terör Saldırıları- 2

Batı’da, İslam dünyasına ve Türkiye’ye karşı işlenen suçlarda cezalandırma ölçüsünün çok cimrice olduğu, teröristlerin arkasındaki örgüt varlığı üzerine gidilmediği, delillerin karartıldığı, tanık ve itirafçıların bir şekilde intihar süsü verilerek veya başka yöntemlerle ortadan kaldırıldığı görülmektedir. Bunlardan biride NSU adı verilen Almanya’daki cinayet örgütü davasıdır.

Nasyonal Sosyalist Yeraltı Teşkilatı (NSU) adlı aşırı sağcı terör hücresi Almanya’da faaliyet göstermektedir. Almanya’da 2000-2007 arasında NSU tarafından on bir cinayet, üç bombalama ve on beş soygun suçları gerçekleştirilmiştir. Örgüt üyeleri Beate Zschäpe, Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt 2000-2006 tarihleri arasında sekiz Türk, bir Yunan ile bir Alman polisini öldürdü. Kapsamlı bir örgüt davası olarak başlayan mahkemenin, sadece beş kişiyi yargılaması davada ifade veren ya da vermesi beklenen görgü tanıklarının şüpheli ölümleri örgütün derinliği ve istihbarat bağlantıları konusunda fikir vermektedir. Nitekim dava süresince hayatını kaybeden yedi tanıktan kimisi hastalık nedeniyle ölürken bazı görgü tanıklarının ölümü ise kamuoyunda şüphe uyandırdı. İş bununla da kalmadı, sanıklara komik cezalar verilerek olay adeta örtbas edildi. Mahkemenin kararından sonra savunma avukatı Alexander Hoffmann “Bu karar terör üyesi destekçilerine gidin ve dilediğiniz eylemi yapın bunun için sadece iki buçuk yıl ceza alacaksınız mesajını vermiştir” diyerek cezanın azlığına dikkat çekmişti.

Hâlbuki bu dava başladığında Almanya Başbakanı Angela Merkel, “NSU davasında hiçbir şeyin gizli kalmayacağı, nereye kime dokunursa dokunsun, sonuna kadar üzerine gidileceği” sözünü vermişti. Davanın sununda Alman Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın muhbirlerinin NSU seri cinayetlerindeki rollerinin aydınlatılamadığı/aydınlatılmadığı ortaya çıktı.

Alman sosyologu ve siyaset bilimcisi Prof. Dr. Hajo Funke ise NSU davasının örtbas edilmesiyle Almanya’nın büyük bir fırsatı kaçırdığını; “Dava sürecinde ele geçirilen 10 bin kişilik cinayet listesine bakılırsa, NSU ırkçı terör örgütü sadece üç kişiden ibaret değildir. Daha büyük bir örgüt ağının olmuş olması gerekir. Bu liste birkaç kişinin şahsi gayretleriyle oluşturulamaz. Gelinen nokta gösteriyor ki, bu terör ağı bazı Anayasayı Koruma Teşkilatı üyeleri tarafından korunmuştur. (Bizce kurulmuştur.) Bazı noktaların karanlıkta kaldığını, bazılarının bilinçli bir şekilde üzerlerinin kapatıldığını görüyoruz. Mesela, ırkçı ‘Thüringen Vatan Koruma’ örgütünün bir zamanlar liderliğini yapmış olan ve aynı zamanda Anayasayı Koruma Dairesi’nin baş muhbirlerinden biri olan Tino Brandt’a karşı 30 soruşturma yürütüldü, fakat hiçbirisinden hüküm giymedi. Muhbir Corelli de çok şey biliyordu ama o da pek çok tanık gibi aniden öldü. Federal Araştırma Bürosu ve Anayasayı Koruma Teşkilatı bildiğimizden daha fazla işin içerisindedir. Bu davanın böyle kapanmasıyla bundan sonra gerçekleşecek plânlı terör saldırılarına imkân tanıdık”. Dedi[1].

Batının her daim ikiyüzlü ve çifte standartlı olduğunun en büyük delili 19 Nisan 1995’de ABD’de gerçekleştirilen Oklahoma City saldırısı olmuştur.

                ABD topraklarında o güne kadar yaşanan en büyük terör eylemini "Oklahoma bombacısı" olarak bilinen Timothy McVeigh'i gerçekleştirdi. 1995'te bir hükümet binasını bombalayarak 168 kişinin ölümüne yol açan McVeigh, 600'den fazla kişinin de yaralanmasına neden olmuştu[2]

Körfez Savaşında ABD Ordusunda görev yapan Müslümanları öldürürken kahraman ilan edilen, bunun için şeref madalyası takılan Timothy McVeigh işlediği cinayetin ardından idam edildi. Acaba birincide kahraman, ikincide terörist ilan edilirken ölçü neydi? Bununla beraber "Oklahoma Bombacısı"nın asıl suçlusu kimdir? Bu eylemi niçin yapmıştı? Gerçek anlaşılınca ne yapacaklarını şaşırdılar. Ancak işin enteresan tarafı, Timothy'nin el yazısı ile son sözü şöyle olmuştu: "Irak’ta masumların ölmesi beni üzdü. Ancak federal hükümetin cezalandırılması için bu eylem gerekliydi." [3]Bu olaydan sonra Türkiye'de bazı medya kuruluşları Oklahoma'daki bu cinayeti "Radikal İslam Terörü" olarak gösterdiler. Tabii gerçek suçlu bulununca susmak zorunda kaldılar.

Türkler/Türkiye ve Müslümanlara karşı cinayetler işlenirken 3-5 yıl ceza, kendilerine yönelik olursa idam…!?

Ünlü şarkıcı Ricky Martin: 40'tan fazla Müslüman’ı öldüren ve 20 kişiyi ağır yaralayan adam için bütün uluslararası medya ondan bahsederken 'tetikçi' ve 'aşırılık yanlısı' olarak bahsediyor ama ona 'terörist' demiyor. Neden? Çünkü o bir Müslüman değil… Dedi.

İngiliz yayın kuruluşu BBC, Yeni Zelanda'da 49 Müslüman’ın hayatını kaybettiği katliam için "terör saldırısı" ifadesini kullanmazken, Yeni Zelanda’da yayınlanan Daily Mirror Gazetesi de küçüklük fotoğrafını yayımladığı terörist için "melek çocuk" dedi.

Silah değiştirip vurduğu insanların üzerine ikinci, üçüncü kez kurşun sıkacak kadar cani, insanlık dışı bir yaratık melek yüzlü oluyor. Şu mantığa bak!

Başlarındaki papaz bile aynı kafadan!

Papa Franciscus'un daha önce ABD, Somali, Filipinler, Mısır ve Belçika gibi ülkelerde gerçekleştirilen ve sivillerin hayatlarını kaybettiği saldırılar için "terör saldırısı" ifadelerini kullanırken, Yeni Zelanda'daki camilere yönelik saldırılara "anlamsız şiddet eylemleri" demesi ikiyüzlülüğün açık ifadesidir.

Paris'te yayınlanan Le Figaro Gazetesi, 13 Kasım 2015'te 130 kişinin öldüğü saldırıyı terör saldırısı olarak nitelendirirken, camilerdeki Müslümanları hedef alan, insanları arkadan vuran katliamı terör saldırısı olarak görmedi.

Fransa'da bölge meclis üyesi Catherine Blein, Yeni Zelanda'daki katliama dair

Twitter hesabından olay günü attığı mesajda aynen şöyle söyledi: Zelanda’daki öldürme olayı: göze göz…’

Bir sapıkta Avustralya’da ortaya çıktı: Yeni Zelanda katliamı için Müslümanları sorumlu tutan Avustralyalı vekil ırkçı/faşist Fraser ipe sapa gelmez laflar etti.

Bu olaylar şunu gösterdi ki; savunmada kalarak nefsinizi müdafaa edemezsiniz. Bunun neden böyle olduğunu çeşitli terör saldırılarını listeleyerek ortaya koyacağız.


[1] http://www.hurriyet.com.tr/avrupa/uzerine-gidilmedigi-icin-nsu-benzeri-saldirilar-bundan-sonra-da-olur-40901638

[2] https://onedio.com/haber/en-vahsi-10-terorist-saldiri-432202

[3] Demek ki ABD, Irak’ın işgalinde haksız cinayetler işlemiş, bu da ülkesine sadakatle bağlı kendi vatandaşının vicdanını sızlatmış…

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 29 Nisan 2024
İmsak 04:20
Güneş 05:58
Öğle 13:06
İkindi 16:56
Akşam 20:05
Yatsı 21:37
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 34 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14
Günün Karikatürü Tümü