14.07.2019, 23:28

Mehmed Şevket Eygi’nin unutamadığı ''Son Uçak''

Mehmed Şevket Eygi (7 Şubat 1933) beyefendinin ölüm haberini alınca “İnna lillâhi ve innâ ileyhi raciûn” (Bakara Sûresi, 156) ayeti kerimesi gönlümün en ücra köşesinden dudaklarıma firar ediverdi birdenbire. 1991’de Millî Gazete’de yazılarına başlamasıyla birlikte Eygi’yle tanışma fırsatı bulduğum ve 20 yıl kesintisiz editörlüğünü yaptığım bir mütefekkir ve münevveri kaybetmenin acısını derinden hissettim.

Ramazan Bayramı’nda arayıp hatrını sorduğumda rahatsızlığını beyan edip, helallik istemişti.

Helâl olsun, helâl olsun, helâl olsun.

Onun aziz ruhunu şâd etmek için sadece bir anımı paylaşacağım.

2009 yılında “Adım Adım Hac/ Tevhid Yurduna Hicret”  isimli kitabımı yayına hazırlarken “Münevverlerin Kaleminden Hac Yolculuğu” bölümü açmış, bu bölüme rahmetli Mehmed Şevket Eygi beyefendiyi de dahil etmiştim. O her şeye öyle kolay kolay evet demezdi, fakat konu çok özeldi. Bir de bunun üzerine 20 yıldır Millî Gazete’de yayınlanan “Takvimden Yapraklar” köşesinin hatrını koyunca mesele daha da önem arzeder bir durum almıştı.

Yıllanmış gönül rafındaki hiç eskimeyen bilgi ve hâtıraları benim şahsımda okuyucularla paylaşmıştı. Dünya varoldukça bitmeyecek aşkın, kaleme iltihâkını “Cidde’den Kalkan ‘Son Uçak’ ve Unutulmayan Hüzün” başlığı altında merhum Mehmed Şevket Eygi beyefendi şöyle serdetmişti:

Vatana hasret günleri başlıyor

“1968’de bir yazım dolayısıyla hapse mahkum edilmiştim ve bu ceza Yargıtay tarafından da tasdik edilmişti. Avukatım merhum senatör Abdurrahman Laç bey Ankara’dan telefon etmiş: “Mahkumiyet kararı postaya verildi. İstanbul’a ulaştığında infaz safhası başlar, hapse atılırsınız. Meclis’te üç ayrı Basın Affı Kanunu teklifi var, bunlar birkaç ay içinde çıkar. Siz iyisi mi, yurt dışına çıkınız. Af çıktıktan sonra dönersiniz” demişti. Ben de Hacca gitmeye karar vermiştim. Zaten Suudî Arabistan hükümeti, içlerinde benim de bulunacağım birkaç Türk gazetecisini davet edecekmiş...

İstanbul Ağır Ceza Mahkemeleri’nde aleyhimde açılmış başka davalar da bulunuyordu. Bunlar henüz neticelenmemişti, ama başka mahkumiyet kararları çıkması da ihtimal dahilindeydi. Çok soğuk bir kış günü uçağa bindim, önce Beyrut’a gittim. Oradan Cidde’ye...

Sunay’ın ihramlı fotoğrafları basından gizlendi

Türkiye Cumhurbaşkanı General Cevdet Sunay bir müddet önce Suudî Arabistan’ı resmen ziyaret etmiş ve bu ziyaret esnasında ihrama bürünerek Umre yapmıştı. Bu Umre’ye ait fotoğraflar Türk basınına ulaşmamıştı. Bir Orgeneral Cumhurbaşkanının Umreli resimlerini basmak bir gazetecilik başarısı olacağından, Cidde’de Basın Yayın Vezaretine (Bakanlığına) uğradığımda, ellerindeki resimlerden birkaçını istedim.

 Orada “Kadi” isminde çok kibar bir bürokrat vardı. “Maalesef elimizde Sunay’ın hiçbir ihramlı fotoğrafı yoktur. Çünkü, Cumhurbaşkanınızın isteği üzerine, Türkiye Büyükelçiliği hükümetimize başvurmuş ve bunların hepsinin imha edilmesini istemiş. Bizim hükümetimiz de direktif verdi, fotoğraflar imha edildi...” cevabını vermişti.

6 yıl süren “zorunlu gurbet” yolculuğu

Hacca, bir iki ay sonra Basın Affı Kanunu çıkar ve yurda dönerim ümidi ile gitmiştim. Bu arada Haldun Simavi’nin sahibi olduğu Günaydın gazetesinde Başbakan Süleyman beyin ailesi hakkında çirkin bir iftira yayınlandı. Demirel ile basın arasındaki ipler koptu. Bir müddet sonra da 12 Mart 1971 askerî darbesi oldu. 2 (günlük yayımlanan) gazetem sıkıyönetim tarafından kapatıldı. Artık basın affı bir hayal olmuştu. 1969 yılının birinci ayında, kısa bir müddet sonra dönerim ümidiyle terk ettiğim Türkiye’ye, ancak 1974’te, altı seneye yakın bir gurbet hayatından sonra dönebilmiştim.

O yıl Haccı yaptım, Hacılar peyderpey memlekete döndüler. Hiç unutmam, son Türk Hacı uçağını yolcu ettikten sonra Cidde Havaalanı’nda tek başıma kalmıştım. Artık gurbetteydim. “Son Uçak” başlıklı bir yazı kaleme alıp sahibi bulunduğum “Bugün”e gönderdim. Avukatım Ali Oğuz bey, daha sonra gönderdiği mektupta bu yazıyı gözyaşları içinde okuduğunu beyan etmişti.

Suudî Arabistan’da, Mekke ve Medine’den sonra Dahran, Er-Riyad, Ras Tanura şehirlerini ve el-Hasa bölgesini gezdim. Üç ay kadar o ülkede kaldım, sonra Ürdün devleti tarafından davet edildim. On beş gün de orada vakit geçirdim. Daha sonra Beyrut’a gittim. Hacda Şazeli Şeyhi Abdülkadir İsa isminde muhterem bir zât ile tanışmıştım. Onun müridleri bana yardımcı oldular.

 Mobilyalı bir daire kiraladım. Orada da üç ay kaldıktan sonra Almanya’ya gittim. Dönüşüme kadar orada kalacaktım. (Onbeş gün Belçika’da, bir ay Paris’te ikamet ettim.)

1969’da Arabistan’daki eski kültürel dokunun bir kısmı yerinde duruyordu. Cidde’de, Mekke’de, Medine’de eski evler, Osmanlı’dan kalma eski resmî binalar ayaktaydı. Oralara yıllardan beri gitmedim, gidenlere soruyorum; hepsi yıkılmış, tarihe karışmış, yerlerine korkunç ve çoğu zevksiz beton heyulalar yapılmış.

1960’lı yıllarda Arabistan’da Türkçe bilen yaşlı kişiler mevcuttu. İsmi ve şahsı efsaneleşmiş eski Kudüs Başmüftüsü Emin el-Hüseynî ile bir ziyafette karşılaşmıştım. Mükemmel Türkçe konuyordu. Rabıtatü’l-Âlemi’l-İslâmî’de önemli bir şahsiyet olan Safvet Sakaemini yüzde elli Türktü ve güzel Türkçe konuşurdu.

Tek Parti rejimi zulümde sınır tanımıyor

Benim çocukluğumda, 1950’ye kadar Türkiye Müslümanları Hacca gidemiyordu. 1940 ile ‘45 arasında 2. Dünya Savaşı vardı. Zaten Tek Parti rejimi dinî faaliyet, hizmet ve ibadetleri ağır ve aşırı şekilde kısıtlamıştı. Bu yıllarda çok az sayıda vatandaş Suriye sınırından geçerek, bazen motorlu vasıtalarla, bazen develerle çok zor bir seyahat sonunda “Kutsal Topraklar”a ulaşabiliyordu. İstanbul Çemberlitaş’taki Atik Ali Paşa Camii İmamı Fahri Kiğılı hocaefendinin bu şekilde birkaç meşakkatli Hac yapmış olduğunu duymuştum. 1950’den sonra Hacca izin verildi. O tarihlerde bu yolculuk vapurlarla yapılıyordu. Bunlar normal yolcu vapurları değildi. Şileplerin güvertelerine tahtadan uydurma kaydırma barınaklar ve tuvaletler yapılıyor, Hacı namzetleri bin bir zahmet içinde sanırım iki haftada Cidde Limanı’na ulaşabiliyordu.

Şerif Hüseyin’in Hilafet’I ele geçirme oyunu

Son Padişah ve Halife Sultan Vahidüddin Han, vatanı terk ettikten sonra, Hicaz’da İngilizlerin yardımı ile bir devlet kurmuş olan Şerif Hüseyin’in daveti üzerine oraya gitmişti. Şerif, Hilafeti ondan almayı düşünmekteydi, ama Vahidüddin buna razı olmamış, 1926’da İtalya’nın San Remo şehrinde ölünceye kadar Halife olarak kalmıştır. Tabiî, bir de ikinci bir Halife Abdülmecid bin Abdülaziz Han vardı. O, bu makama Büyük Millet Meclisi tarafından seçilmişti. 1924’te Halife ve bütün Osmanlı hanedanı mensupları Türkiye’den kovuldular. Halife ve ailesi Semplon Ekspresi ile Avrupa’ya gitti.

Son Halife Abdülmecid Hazretleri 1944’te Paris’teki konağında vefat etmiş, böylece Hilafet yahut İmamet-i Kübra müessesesi tarihe karışmıştır…”

Mehmed Şevket Eygi beyefendinin Fatih Camii’nde ikindi vakti sevenleri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın omuzlarında başlayan ukbâ yolculuğu Merkez Efendi’de dualarla son buldu. 86 yaşında Rabbine kavuşan Eygi’yi rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.

Mekânı Cennet, makamı âlî olsun.

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 18 Mayıs 2024
İmsak 03:48
Güneş 05:36
Öğle 13:06
İkindi 17:02
Akşam 20:25
Yatsı 22:05
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 99
2. Fenerbahçe 36 93
3. Trabzonspor 36 61
4. Başakşehir 36 58
5. Beşiktaş 36 55
6. Kasımpasa 36 52
7. Sivasspor 37 51
8. Alanyaspor 36 50
9. Rizespor 36 49
10. Antalyaspor 37 48
11. A.Demirspor 37 44
12. Samsunspor 36 42
13. Kayserispor 36 41
14. Konyaspor 36 40
15. Ankaragücü 36 39
16. Gaziantep FK 36 38
17. Hatayspor 36 37
18. Karagümrük 36 37
19. Pendikspor 36 36
20. İstanbulspor 37 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 37 88
2. Arsenal 37 86
3. Liverpool 37 79
4. Aston Villa 37 68
5. Tottenham 37 63
6. Chelsea 37 60
7. Newcastle 37 57
8. M. United 37 57
9. West Ham United 37 52
10. Brighton 37 48
11. Bournemouth 37 48
12. Crystal Palace 37 46
13. Wolves 37 46
14. Fulham 37 44
15. Everton 37 40
16. Brentford 37 39
17. Nottingham Forest 37 29
18. Luton Town 37 26
19. Burnley 37 24
20. Sheffield United 37 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 36 93
2. Barcelona 36 79
3. Girona 36 75
4. Atletico Madrid 36 73
5. Athletic Bilbao 36 62
6. Real Sociedad 36 57
7. Real Betis 36 56
8. Villarreal 36 51
9. Valencia 36 48
10. Getafe 36 43
11. Deportivo Alaves 36 42
12. Sevilla 36 41
13. Osasuna 36 41
14. Las Palmas 36 38
15. Rayo Vallecano 36 38
16. Celta Vigo 36 37
17. Mallorca 36 36
18. Cadiz 36 32
19. Granada 36 21
20. Almeria 36 17
Günün Karikatürü Tümü