ABD ile İran arasında nükleer müzakerelerin başlaması için geri sayım başlamışken, İsrail tarihler 13 Haziran’ı gösterirken İran’ı “Yükselen Aslan Harekâtı” adını verdiği saldırıda uçak ve insansız hava araçlarıyla İran’ı bombalamaya başladı.
Rusya’nın Ukrayna’ya, Hindistan’ın Pakistan’a saldırısından ders alınmamış gibi bunlara bir de İsrail-İran Savaşı eklendi... 7 Ekim 2023’ten beri Filistinlilere soykırım uygulayan İsrail çıktığı sürek avında İran Genel Kurmay Başkanı Muhammed Bakiri ve Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Hüseyin Selami başta olmak üzere ne kadar üst düzey komutan varsa, ne kadar önemli nükleer bilim insanı varsa hepsini katletti...
İran ve İsrail semaları kuyruklu yıldız geçidi misali günlerce füzelerle aydınlandı. Tıpkı bir bilgisayar oyunu gibi aksiyon üzerine aksiyon yaşandı. İran’ın “Gerçek Vaad 3 Operasyonu” adı altında fırlattığı hipersonik ve süpersonik füzeler “Demir Kubbe”yi deldikçe, İsrail gerildi... Analistler, stratejik günlerce öyle bir spekülasyon, manipülasyon, enformasyon, dezenformasyon bombardımanı yaptı ki, dünya hop oturdu hop kalktı!..
TRUMP BOŞ DURMUYOR!..
Binyamin Netanyahu sağa sola kudurmuş it gibi saldırırken, dünyayı mikser gibi karıştıran ABD Başkanı Donald Trump boş durur mu?!.. İran’a müdahale konusunda iki hafta içinde karar vereceği beyanatının ertesi günü Natanz, İsfahan ve Fordo Nükleer Tesisleri’ni bombaladı. Adam hem yalancı, hem de şerrinden emin olunamayacak kadar büyük bir megaloman.
Göreve geldiği gibi dünyaya “ekonomik operasyon” çeken Trump’ın bu haberli çılgın harekâtından sonra petrol fiyatları fırladı... Altın rekor üzerine rekor kırdı... Borsa çakıldı... Hürmüz Boğazı yeni bir krizin eşiğine geldi... Küresel silah tüccarları fiyatlarını yeniden güncelledi...
Ve İran, Trump’un teşekkürüne mazhar olacağı haberli “Büyük Fetih Müjdesi” füze saldırısıyla ABD’nin Katar’daki ABD üssü El-Udeyd Hava Üssü’nü vurdu!..
Kahrol düşman, al sana bomba!..
Bu jeste karşılık Trump, “Nükleer tesislerini yok etmemize çok zayıf bir yanıt verdiler. İran’a bize önceden haber verdiği için teşekkür etmek istiyorum. Tebrikler dünya, şimdi barış zamanı” açıklamasıyla dünyayı bir kez daha şaşkına çevirdi. Şaşkına çevirmekle kalmayıp İran ile İsrail arasında ateşkese varıldığını duyurdu. Bu duyurunun ardından “Barış Başkanı” imajı zedelenen Trump sağladığı ateşkesi ihlal eden İsrail ve İran’a küfrü basıp, gelişmelerden memnun olmadığını ifade etse de, ego patlamasına bir yenisini kattı. Hani “savaşın kazananı olmaz” denilir ya, işin aslı öyle değil; yine silah tüccarları, yine dünyaya “ekonomik darbe” yapan Netenyahu’nun büyük lideri Trump’ın ülkesi ABD kazandı!.. Küresel emperyalistler dünyayı dizayn etme yolunda bir level daha atladı. Game Over!.. (Oyun Bitti) Şimdilik!..
İTTİHÂD-I İSLÂM’DAN BAŞKA ÇARE YOK
Arap İttifakı olarak İsrail’e karşı savaş açan Mısır, Ürdün ve Suriye “6 Gün Savaşı” (5-10 Haziran 1967) sonucu İsrail karşısında büyük bir mağlubiyet yaşamıştı. İsrail’in İran’a saldırması sonucu patlak veren savaşın ardından ateşkesin sağlanmasıyla tarihe “12 Gün Savaşı” (13-24 Haziran 2025) olarak not düşüldü...
İki ülke arasındaki füze saldırılarının bilançosu ağır olmakla birlikte, olan yine sivillere oldu. İsrail’de 28 kişi hayatını kaybederken, bine yakın kişi ise yaralandı. Stres, depresyon, panik, kaygı yaşayan binlerce kişi tedavi altına alındı. İran’da ise 606 kişi ölürken, 5 bin 332 kişi yaralandı.
“12 Gün Savaşı”nda yaşananlarla birlikte İran’daki rejim bir süreliğine daha yerini sağlamlaştırdı... “Vekalet Savaşları”yla bölgeyi kontrol altında tutmaya çalışan İran, İsrail’le giriştiği savaşta çocuklar gibi “ben kazandım, ben kazandım!..” çığlıkları atsa da küresel güçlerin “yumuşak lokma”sı hâline geldi. Bu ambargodan, bu girdabın içinden ancak İttihâd-ı İslâm’la çıkmak mümkün. Zalime hasım, mazluma umut olmakla mümkün. Başka da çıkar yol yok.
Hamiş: ABD ve İsrail, İran’daki nükleer tehdidin tamamen ortadan kalktığını açıklamasına rağmen, Washington ile Tahran arasında nükleer müzakerelerin yeniden başlatılacağına dair görüşmelerin devam etmesi ne anlama geliyor?!.. Stratejist ve anelistler bu işe bir kafa yorsun, bakalım nasıl bir sonuçla karşılaşacaklar. Dünya kamuoyu merakla bekliyor...
