Osmanlı Devleti Arşive ve Muhafazasına Çok Önem verirdi

Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren resmî belgeleri muhafazaya, bugünkü tabirle arşivciliğe büyük önem vermiştir.

TARİH 24.11.2020, 16:59 10.12.2020, 17:52 Ramazan Peri
Osmanlı Devleti Arşive ve Muhafazasına Çok Önem verirdi

Gerek Osmanlı Devleti döneminden günümüze ulaşan ve sadece Osmanlı Arşivi'nde miktarı 150 milyonu bulan belge ve defter serilerinden, gerek belgelerin tanzim ediliş tarzı ve büyük bir hassasiyetle korunmuş olmalarından, gerekse bürokrasinin her kademesindeki yazışmaların mutlaka deftere kaydedilmesiyle ilgili emir ve nizamnâmelerden anlaşılmaktadır ki, Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren resmî belgeleri muhafazaya, bugünkü tabirle arşivciliğe büyük önem vermiştir.

Defterlerin korunması hususunda gösterilen bu ihtimam ve titizlik, en canlı ifadesini Sultan Üçüncü Mustafa (1757-1774) devrinde Ordu Divanı'ndan yayımlanan bir fermanda bulmaktadır. Divan-ı Hümâyûn Kalemi'ne ait Mühimme, Ahidnâmeler, Nâme-i Hümâyûn ve Şikâyet Defterleri ile Ruûs Kuyudât defterlerinin ordu meştâsına hareketle yola çıkarıldığı bildirilen yol hükmünde, Hacıoğlupazarı kadısına ve Babadağı'ndan adı geçen kazaya varıncaya kadar yol üzerinde bulunan diğer kadı ve nâiblere, a‘yân, eşrâf ve zâbitâna hitaben şöyle denilmektedir: "... Defâtir sandıkları üzerlerine me’mûrlar ile her kangınuzun taht-ı kazâsına dâhil olur ise emîn mahallere konup gecelerde bekletdü- resiz ve hılâl-i râhda dahı kadr-i kifâye yarar kılavuz ve muhâfazacılar koşup emîn ü sâlim eyleyesiz ve siz ki, kasaba-i merhumenin kâdî, a‘yân ve eşrâf-ı mûmâileyhimsiz; zikrolunan defâtir, Devlet-i Aliyye’nin hazinesi mesâbesinde olmağla muhâfazasına takayyüd ü ihtimâm cümlenüze vâcib ü lâzım idüği ve ıyâzen bi'llâhi Te‘âlâ bir varakına ve bir harfine hatâ vü zarar irişmek lâzım gelür ise cevâba kâdir olamayacağınuzı gereği gibi mülâhaza iderek defâtir-i merkûmeyi kasaba derûnunda metîn ü mahfûz kârgîr bir mahalde...vaz‘ idüp... âminen ve sâlimen... hıfzolunduğın tahrîr ü Vlâma mübâderet eylemeniz."1

Osmanlı Devleti Döneminde Arşiv ve Muhafazası

Fermanın son cümlelerinde yer alan ilgililerin cevap vermeye güç yetiremeyecek- leri tehdidi ifadesinden anlaşılıyor ki kayıtların şu veya bu sebeple zâyi edilmesi cezaî bir sorumluluk gerektirmektedir.

Nitekim defterleri, devletin hazinesi olarak vasıflayan bu anlayış, aradan takriben yüz seneye yakın bir zaman geçtikten sonra bile terkedilmemiş, Sultan Abdülmecid (1839-1861) döneminde modem anlamda inşa edilen arşiv binasına Hazine-i Evrak adı, idarecisine de Hazine-i Evrak Nâzırı unvanı verilmiştir.

Merkezî devlet dairelerinde, belgelerin saklanmasında ve korunmasında gösterilen arşivcilik anlayışı, taşradaki beylerbeyi ve kadılardan da istenmiştir. Taşra teşkilatı görevlilerine, karar ve işlemlerini defterlere kaydetmeleri ve bu defterleri muhafaza etmeleri emredilmiştir. Kanunî Sultan Süleyman devrinde Rumeli Beylerbeyi Mehmed Paşa'ya gönderilen 943 (1536) tarihli fermanda2 "... Bu hükm-i şerîfüm sûretini defterde kaydey- leyüp ve kendüsin dahı ayniyle defter sandıklarında hıfzidüp dâimâ mazmûn-ı şerîf ile amel eyleyesin..." ifadesiyle defter sandıklarına işaret edilmiştir. Bu sandıkların saklandığı beylerbeyi arşivlerinden, Osmanlı Arşivi'ne vesika intikal etmemiştir. Ancak bazı eyalet merkezlerinde hâlâ Osmanlı dönemi vesikalarının bulunduğu bilinmektedir. Çekoslovak araştırıcı Josef Blaskovic'in bir makalesinde Gyöngös'teki bir vesikaya dayanarak Eğri Divanı'nın, Göngüş kasabasında 1647 yılında çıkan bir yangın üzerine toplanarak, dört yıllık vergi ve hizmetleri affettiğine dair ifadesinden, bir kısım eyalet arşivinin korunarak günümüze ulaştığı anlaşılmaktadır3.

Aynı şekilde kadı ve hâkimler de kararlarını defterlere kaydedip bu defterleri bir sonraki görevliye devir ve teslim etmek suretiyle muhafazasını sağlamakla mükellef tutulmuşlardır. Osmanlı Devleti'nin son yıllarında İstanbul'da muntazam bir arşive kavuşan Şer‘iyye Sicilleri'nin, günümüze ulaşan erken tarihli koleksiyonları bu disiplin sayesinde vücut bulmuştur. Kadı ve hâkimin defter tutma usulünde tâbi olacağı hususlar, kanun metninde şöyle zikredilmiştir: "Hâkim, mahkemeye sicillât defteri vaz‘ edip vereceği i‘lâmâtı... muntazam bir surette ol deftere kayıt... ve ânın hıfzına dikkat eder. Azli vukû buldukta sicillâtı halefi olan hâkime devir ve teslim eder. "4

Osmanlı Devleti merkez ve taşra teşkilatlarında belge ve defterlerin korunmasında gösterilen hassasiyet ile kayda verilen önem seferler sırasında da kendini göstermektedir. Osmanlı askerî harekâtları sırasında idarî ve askerî işlerin halli için Divan-ı Hümâ- yûn'a ait çeşitli büroların orduyla birlikte seferlere katıldıkları ve bürokratik işlemleri layıkıyla ve hızlı bir biçimde yerine getirebilmek ve gerektiğinde müracaat edebilmek için lüzumlu defterlerini de beraberlerinde götürdükleri bilinmektedir5.

Osmanlı Devleti'nin arşivlerine verdiği önemi gösteren ilginç misallerden biri de

Dünya Harbi sırasında yaşanmıştır. 1915 senesi başlarında, muhtemelen Çanakkale Muharebeleri sebebiyle İstanbul'un güvenliği tehlike altına girdiğinden, irâdeler ve diğer önemli görülen evrak 208 sandık içerisinde, daha güvenli olduğu değerlendirilen Konya'ya nakledilmiştir. Söz konusu evrakın yangın ve rutubet gibi tesirlerden korunması ve kesinlikle hiçbir kimse tarafından açılmasına izin verilmemesi hususunda Konya valisine çok kesin emirler verilmiştir. Yaklaşık 1 yıl sonra bu evrak askerî tren ve vapurlar ile tekrar İstanbul'a getirilmiştir6.

Savaşlar, yangınlar, tabiî âfetler gibi sebeplerle kaybolan ve günümüze ulaşamayan belgeler ile halen Osmanlı Arşivi'ne devredilmeyen diğer Osmanlı evrakı ve Osmanlı Devleti'nin dağılmasıyla birlikte yeni kurulan devletlerin elinde kalan evrak da göz önüne alınırsa Osmanlı Devleti döneminde oluşan evrakın çok büyük yekûnlara ulaşacağı düşünülebilir.

Kanunî döneminden (1520-1566) günümüze ulaşan defter serilerinden anlaşıldığına göre, Osmanlı bürokrasisi, bugün arşivcilikte kullanılan dosyalama usulüne mukabil, defter usulünü esas kabul etmiştir7. Mevcut defterlerden, Divanlarda alınan kararların Mühimme, Maliye, Ruûs, Tahvil, Kayd-ı Divan gibi defterlere kaydolunduğu anlaşılmaktadır. Ancak alt birimlere ait, neticeye takaddüm eden muâmeleli evrak, müsveddelerine varıncaya kadar aylık torbalara konur, bir yıl içinde biriken evrak, bu torbalarda üzerine daire adı ve yılı yazılı olduğu halde, çoğu zaman deri kaplı sağlam sandıklara konularak, gerektiğinde müracaat edilmek üzere mahzenlere kaldırılırdı8.

Osmanlı Devleti Döneminde Arşiv ve Muhafazası

Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan itibaren devletin başkenti olan Bursa'da oluşan arşivin Timur'un Anadolu'yu istilası ile birlikte yok edildiği bilinmektedir. Bu yüzden Fatih'e kadar olan döneme ait birkaç ferman, vakfiye ve mülknâme dışında fazla vesika bulunmamaktadır. Fatih devrinden Kanunî zamanına kadar geçen bir asırlık dönem içinde Osmanlı Arşivi'ne intikal eden belge ve defter azdır. Bu dönem hakkında bilgi alınabilecek arşiv malzemesi bir kaç yüz defterden ibarettir.

İstanbul'un fethinden sonra ilk defa evrak mahzeni olarak Yedikule'nin kullanıldığı bilinmektedir. Devletin başşehri olan Edirne Sarayı'ndaki Divanhâne'ye ve ordu Divanlarına ait defterler, Sultan III. Ahmed'den sonra padişahların tamamen İstanbul'a yerleşmeleriyle Topkapı Sarayı'na taşınmıştır.

Yedikule'den sonra arşivler Atmeydam'na, oradan ise Topkapı Sarayı'nın inşasını müteakip Hazine-i Amire ve Enderûn-ı Hümâyûn'a nakledilmiştir.

Topkapı Sarayı'nın bazı bölümlerinin arşivlerin muhafazası için kullanılması; Divan-ı Hümâyûn toplantılarının Bâb-ı Âlî'de yapılmaya başlanıp orada kârgir bir mahzen inşa edilmesine kadar sürecektir9.

Osmanlı Arşivleri, ilk dönemlerde Divan toplantılarının yapıldığı Kubbealtı'nın yanıbaşındaki Hazine-i Âmire'de devlet gelirleri, altın ve gümüş akçeler, kıymetli eşyalar ile birlikte saklanmıştır. Burası hazinedarbaşı tarafından mühr-i hümâyûnla mühürlenerek kapatılan ve yine Divan ictimalarında, kapısı sadrıazamın nezaretiyle açılan dairedir10.

Sekiz kubbeden müteşekkil ve çift demir kapılı geniş bir bina olan Hazine-i Âmi- re'ye, Divan defterleri ve battallarının konulması ve orada muhafaza edilmesi, pek çok kere sadrıazam buyruldularına konu olmuştur. Reisülküttaba yazılan 1149 (1736) ve 1182 (1768) tarihli buyruldularda: "... Beylikçi efendilere ve Divan ve Ruûs kîsedârlarına muhkem tenbîh ve defâtir-i merkûmeden mâ‘ adâsıyla taşrada bulunan battâüan dahı Hazi- ne-i Âmire’ye vaz‘ ve hıfz itdüresin deyü."11 şeklinde emirler verilmişti.

Eyyûbî Efendi Kânunnâmesi'nde onyedinci yüzyılda sadrıazam mührünün kullanıldığı diğer bir yerin de Defterhâne olduğu zikredilmektedir12. Kubbealtı'nın yakınında bulunan Defterhâne binasının üst kısmının 1076 (1665) tarihinde çıkan yangında diğer saray müştemilâtıyla beraber yandığı ve defterlerin bir kısmının harap olduğu Silahdar Tarihinde kaydedilmektedir13.


Divandan çıkan şikâyetlerin halline dair ahkâm kayıtlarında sık sık bu iki dairenin, yani Hazine-i Âmire ile Defterhâne-i Âmire'nin adının geçmesi yukarıdaki bilgileri teyid etmektedir. Osmanlı Arşivi'nde bulunan Ahkâm Defterleri tetkik edildiğinde, hüküm metinlerinde sık sık "... Hazine-i Amirem’de mahfûz Ahkâm Defterlerine müracaat olun- dukda..." veya "...Defterhâne-i Amirem’de mahfûz Rûznâmçe Defterlerine müracaat olundukda..." ifadelerine rastlamak mümkündür.

Osmanlı Devleti Döneminde Arşiv ve Muhafazası

Tanzimat, Osmanlı Devleti'nin idarî yapısında bir dönüm noktasıdır. Sultan I. Ab- dülhamid zamanında başlayan ıslahat ve nizam hareketleri, bu dönemde bir çok müesse- sede daha bariz olarak görülür. Diğer sahalarda olduğu gibi arşivcilik konusunda da Tanzimat'tan itibaren yeniden düzenleme ve geliştirme faaliyetleri dikkat çekmektedir. Tesis edilen binalar ve neşredilen nizamnâmeler Osmanlı arşivciliğine yeni boyutlar kazandır- mıştır.14

Devletin kuruluşundan Tanzimat'a gelinceye kadar geçen beş asırlık süre içinde müsvedde evrakı bile büyük titizlikle saklanan belge ve defterler, artık Topkapı Sarayı'- nın hazine dairelerine sığmaz hale gelmiştir. Bu yıllarda Bâb-ı Âlî civarında Sultanahmed Meydanı'ndaki bir takım binaların "evrak mahzeni" olarak kullanılmaya başlandığı görülmektedir. Sandıklar içindeki milyonlarca belgenin sağlıklı bir şekilde muhafaza edildiği söylenemez. Savaş alanlarında uğranılan yenilgilerle birlikte ortaya çıkan iktisadî darlıklar, idarî yapıdaki değişiklikler ile belgelerin yeni kurulan dairelere nakli gibi hususlar, birçok problemi de beraberinde getirmiştir.

İlk planda, dağınık mekânlardaki arşiv malzemesini bir araya toplama ve muhafazasına lüzum görülmeyen evrakı ayıklama çalışmaları göze çarpmaktadır. Bunu takiben Batı standartlarına uygun modern bir arşiv binası inşa edilmiştir. Devrin şartlarına göre yapısının sağlamlığı ve iç düzenlemesi ile arşiv müzesi görünümünde olan bu bina, hâlen Osmanlı Arşivi'ne bağlı depo olarak kullanılmaktadır.

Bütün bu gelişmeler göz önüne alınarak Tanzimat devrindeki Osmanlı arşivciliğini devre devre ele almak gerekecektir.

Hazırlayanlar:

Yusuf İhsan GENÇ, Dr. Mustafa KÜÇÜK, Dr. Raşit GÜNDOĞDU, Sinan SATAR, İbrahim KARACA, Hacı Osman YILDIRIM, Nazım YILMAZ

-------------------

  1- BOA, Mühimme Defteri, nr. 168, s. 85-86, hk. 306. Bu kaydı takip eden 308, 309 ve 311 numaralı hükümler de aynı konu ile alakalı olup defterlerin emin ve salim bir şekilde naklini emretmektedir.

  2- Kânunnâme, Atıf Efendi Kütüphanesi, nr. 1734, vr. 12a.

  3- J. Blaskovic, "Osmanlı Hakimiyeti Devrinde Slovakya'daki Vergi Sistemi Hakkında", Tarih Dergisi, İ.Ü.

  4- Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye, md. 1814.

  5- Bu konuda geniş bilgi için bkz. Feridun M. Emecen, "Sefere Götürülen Defterlerin Defteri", Prof. Dr. Bekir Kütükoğlu'naArmağan, s. 241-268.

  6- BOA, BEO Siyasî, 34/42; MV, 197/107 ve 201/45.

  7- Defter usulü Osmanlılar'da yıkılışa kadar devam etmesine rağmen, bazı nezâret ve dairelerde 1309 (1891) yılından itibaren dosya sistemine geçilmeye başlandığı görülmektedir.

  8- İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilatı, s. 43.

  9- Bâb-ı Âlî'de arşiv binası yapılmasına dair ilk emir Sultan I. Abdülhamid devrinde ısdar edilen buyruldudur. Sadrıazam sarayı bahçesinde yapılan kârgir binanın evrak mahzeni (arşiv deposu) olarak tahsisini emretmektedir (BOA, Mühimme Defteri, nr. 183, s. 4, hk. 11).

10- Uzunçarşılı, a.g.e., s. 17, 19.

11- BOA, Mühimme Defteri, nr. 144, s. 3.

12- Uzunçarşılı,. a.g.e., s. 17.

13- Fındıklılı Mehmed Ağa, Silahdar Tarihi, c. I, İstanbul 1334, s. 384.

14- BOA, Anadolu Ahkâm Defteri, nr. 117, s. 123-124'te Divan-ı Hümâyûn'dan Milan kadısına yazılan evâhir-i R. 1212 (1797) tarihli hükümde "...Hızâne-i Âmiremde mahfuz rûznâmçe-i hümâyûn ve defter-i icmâl ve mufassala ve defter-i evkâfa mürâcaat olundukda..." ifadesi yer almaktadır. Kezâ Şikâyet Defteri, nr. 140, s. 514'te Divan-ı Hümâyûn'dan Kurşunlu kadısına hitaben yazılan evâsıt-ı Z. 1145 (1732) tarihli hükümde "...Defterhâne-i Âmiremde mahfûz olan defter-i icmâl ve mufassala mürâcaat olundukda..." denilmektedir.

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 29 Nisan 2024
İmsak 04:21
Güneş 05:59
Öğle 13:07
İkindi 16:56
Akşam 20:04
Yatsı 21:35
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 34 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14
Günün Karikatürü Tümü