İkinci Hayat Gerçeği

Ey, büyük haşir konusunda şüphelenen insan: istersen, aklının refakatinde Allah’ın ilkbahar fabri­kasına git. Mütehassıs bir botanikçi gözü ile yeryü­zünün ilkbahar sayfasına, onun canlı sergilerine ve tabii nakışların renkleriyle süslü konuşan haritasına bir bak...

TASAVVUF 01.11.2020, 01:40 01.11.2020, 02:03 Ramazan Peri
İkinci Hayat Gerçeği

İşte, bu muazzam ilahi bahçenin tohumlarının içerisinde, sağa sola eğilen başaklarının ucuna ka­dar uzanan, incecik damarlarında yüzlerce soğuk ve sıcak, canlı ve asli madde ile kum ve yaş, cansız maddeler, toprak, su ve elektrik vardır. Bunların hepsi de, doyurucu maddelerini sergilediklerinden dolayı, rahmet hâzinesine ağızlarını açmış duruyor­lar.

Çünkü, bunların hepsinin üzerinde Allah’ın “En-Nur” isminin tecellilerinden biri parlayıp dur­maktadır. Bu parlayan ve binlerce hayati madde ile dolu bulunan şu güneş kandili, sanki canlıların ihtiyaçlannı depolayan bir hazinedir. Bu hazine, canlı, çeşitli renklerle süslü çiçekleri, şu ölü görünümden kurtarıp, diriltir.

Şeyh Seyda Cami

Sanki o çiçekler, artık dallar ve başaklardan ibaret olan dadıların ellerinde gelişip büyüyen bi­rer çocuktur. Onların kapçıkların içinden başlarını çıkarıp doğduklarını görünce etrafa saçılmış inciler sanırsın.

Bu çiçekler, mükemmel bir şekilde tazelik ve güzellikleri ile kalırlar. Bilgisizce, onlardaki gizli sırları anlamadan bakanlar, bu tantanalı, çeşit çeşit madde ve unsurların oluşturduğu fertlerden ve bin­lerce cinsten meydana gelen muazzam hayatın sona ermeyeceğini zanneder.

Şaşkınlık içerisinde bakar, kalır ve kendi ken­dine der:

“Sayılarının tesbiti mümkün olmayan bu hayat fışkıran ordu, nasıl bozulabilir ? Her bir bitkisi, baş- lıbaşına bir alem ve bir kitap olan bu dünya nasıl ölebilir? Bütün bunlar, nasıl olur da tekrar geri dö­nebilir? Bu işi hangi güç ve kuvvet yapabilir?”

Ama bitkilerin sırrını bilen, onlardaki adete alışkın olanlar ise, kesinlikle bilirler ve inanırlar ki, canlılık müddetleri bitip, hayati maddeleri zayıfla­yarak, onlan meydana getiren ana maddelerin ken­dilerinden ayrılmasıyla mimarlarının koyduğu ölçü bozulunca, sanki dün hiç yokmuş gibi kaybolup gi­derler.

İşte, yukardaki her iki misalde gördüğümüz ha­yali münazara devam ederken, ilahi bir güç, akılla­rı hayrete düşüren bu muazzam aleme seslenerek, müddetin dolduğunu ve yokluğa uzanan göçün başladığını bildirir. Bu ordunun genel terhisini ilan eder.

Bütün bunlara şiddetli sıcaklan ile Allah ta­rafından tayin edilmiş bir memur durumundaki güneş sebep olur. B öylece gördüğümüz bu manza­ralar, ortadan kalkar, bu güler yüzler ölür. Manevi prensipleri ve tabii kanunlan ile her şeyi var eden yüce yaratıcıya ait hikmetli bir sergi ilahi bir tarla ve hakimiyetin ilam durumundaki bu sayfa kapanır. Yeryüzü, asık suratlı, kum ve boş bir sayfa haline dönüşür. Bitki ve çiçekler aleminden oluşan askeri kışladan hiç bir eser kalmaz. Her biri, kendi meza- nna yatar. Ve nihayet, rüzgânn savuracağı kum bir çöp kırıntısı haline gelir. (1)

İşle bu gerçekleri bilmeyen cahile:

“Sayılması mümkün olamayacak kadar çok çe­şitli cinslerden ve orduların safları gibi olan nevi­lerden meydana gelen bu alemin dağılıp toplanmak suretiyle tekrar ilk yaratılışı gibi olacağını zannedermisin?” diye sorduğunda, cevabı, bu gerçeği inkârdan başka birşey olmayacaktır.

Çünkü, inkâr, aklına düsturları birleştirmekten ve bilgiden yoksun zekâsına ağır bir yük yüklemek­ten daha kolay gelecektir.

Ama sen, onun inkârına rağmen kesin olarak biliyor ve inanıyorsun ki, onların hepsi de eski hali­ne dönecek, ilk yaratılışlarındaki ölçülerle oldukları gibi haşrolunacaklardır.

Bunu kabul etmek, hiç bir delile ve düşünceye muhtaç değildir. Bu konuda Allah, şöyle buyurur: “Ey Resulüm, de ki: Onları ilk defa yaratan di- riltecektir. O, her yaratılanı hakkıyle bilir.” (2)

Kulların başı üzerine inen rahmet incileri mesabesindeki yağmur damlalarının teşbih ettiği Allah’ı her türlü noksanlıktan tenzih ederiz. Allah, o yağmur taneleriyle ölümünden sonra yeryüzünün yaldızlı sayfalarına yeniden canlılık ve hareket ver­mektedir.

Bilinmeli ki, insan hastalandığı zaman, en önemli tedbirleri alır, en mütehassıs doktorlarla görüşmek suretiyle koruyucu ve iyileştirici ilaçları kullanır, bazı şeylere karşı perhiz yapar.

Evet nefsin kötülükleri ve şeytani arzularla mhi mizacı bozulmak suretiyle hastalananların da Allah’ı çok zikretmesi ve onun yasaklarına karşı perhiz yapması gerekir. Bu perhizi uygularken de, beşeriyetin en iyi doktom, yerlerin ve göklerin efendişi, peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V)’nin, insanlığa sunduğu reçeteye göre hareket etmelidir. Böyle yaparsa, karanlıklar parçalanır, ortasından aydınlık fışkırır.

Bilinmeli ki, sırf akıl, kalb ve ruhla hakikati anlamak ve tehlikeli şeylerden sakınmak, cisim­lerin gözle görülmesi gibidir. Görülen bu cisimler için aynca delil aranacak olursa, bu, elindeki değ­neğiyle, yoldaki tehlikelerden korunmak isteyen bir âmânın dummuna benzer. Bu iki anlayış arasındaki farkın büyüklüğü de, ortadadır.

Bilesin ki, sen bu alemle içiçe kenetlenmiş olan sebepler haritasını göz önünde bulundurmakla gö­revlisin. Bununla birlikte bu haritaların, bu planla­rın, bu illet perdesinin ve sebep ağlarının seni, hayat saatini meydana getiren mühendisin istemediği ve ayarlamadığı hedefe ulaştıramayacağını da kesin­likle bilmek zomndasın.

Bu hayat saatinin dışı, başlıbaşına müstakil bir alemdir. İçi ise, tamamen birbirine kenetlenmiş ve zembereğine bağlanmış olan hareketi, ülkelerin par­maklan arasında yokolup giden bir teşkilat görünü­mündedir.

Gök kubbesi, bu hayat saatinin çerçevesi, yer­yüzü de yatağıdır. Burçlarla ay, güneş ve yıldızlann doğup battığı yerler, o saatin dakika ve saniyeleri­nin haneleri, gece ile gündüz, milleridir. O saatin başlangıcı, ezel sabahı, yörüngesinin sonu da, ebed akşamıdır.

Zamanlara gelince, başlangıcı sonu, sonu da başlangıcıdır. Geçmiş zamanı, şimdiki zamanı ve gelecek zamanı hepsi de, eşanlamlı müşterek isim­lerden ibarettir.

Şeyh Seyda

Öyle ise, insanın üzerine düşenleri yapması, fakat o yaptıklarına güvenmemesi gerekir. Çünkü “Allah, bizim için ne yazıp takdir etmiş ise, bize ancak onlar ulaşır.” (3) ayet-i Kerimesine göre, sa­dece Allah’a güvenmemiz gerekmektedir. Böylece gaflettemiyiz, yoksa itaattamıyız ortaya çıkmış ola­caktır.

Çünkü, herşey, Onun emrine ve hükmüne bak­maktadır.

Çünkü, herşeyin üzerinde onun kudretinin tuğ­rası ve hakimiyetinin imzası vardır. (Bulunmakta­dır.)

Çünkü, herşey, O’nun güzel isimlerinin ve sı­fatlarının cilvesidir

Çünkü, herşey, O’nun kader kaleminin yazısı­dır.

Çünkü, herşey, O’nun yargı ve kazasının satır­larıdır

Çünkü, herşey, O’nun apaçık tecellilerinin ay­nasıdır.

Çünkü, herşey, O’nun sanatındaki sağlamlığın eseridir,

Çünkü, herşey, O’nun kudretinin çizgisidir.

Çünkü, herşey, O’nun nurunun gölgesidir.

Çünkü, herşey, O’nun birliğinin ve tekliğinin şifresidir.

Çünkü, herşey, O’nun son derece zenginliğinin, hiç kimseye muhtaç olmayaşımn ve herşeyin kendi­sine muhtaç oluşunun rumuzudur.

Çünkü, herşey, Onun marifet ve yücelik sırları­nın levhasıdır.

Çünkü, herşey, O’nun hikmetini ve hakimliğini gösteren sayfalardır.

Çünkü, herşey O’nun hükmündeki tedbirine ve hikmetindeki tertibine işaret etmektedir.

Çünkü, herşey, Onun haşmetli saltanatının as­keridir.

Çünkü, herşey, O’nu teşbih, temcid ve hamd ile anar ve kendi haline göre ibadet eder.

Çünkü, herşey, O’nun kendilerine ihsan ettiği tabii kanunlariyle yine O’nun emir ve yasaklarına uyarak kulluk yapar.

Çünkü, herşey, O’nun varlığının ve birliğinin âdil şahitleridir.

Çünkü herşeyi, O, kendi terbiyesi ile terbiye edip, geliştirmiştir

Bunların hepsi de, yaratılıştaki karakterlerine göre O’nun emrine uyarak vazifelerini yerine geti­rirler.

Batın alimleri, bu hususları, keşif ve kat’i mü- şahadelerle zahir alimleri ise, kesinlik ifade eden nakli ve aklı-i delillerle bilirler.

Şeyh Muhammed Nurullah El-Cezeri/Çekirdekler ve Gerçekler

Tercüme: Abdullah Yücel

-------------------

(1) Kehf : 45.

(2) Yasin : 70

(3) Tevbe : 51

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 20 Nisan 2024
İmsak 04:36
Güneş 06:10
Öğle 13:08
İkindi 16:54
Akşam 19:56
Yatsı 21:23
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 33 51
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Manisa FK 31 36
12. Keçiörengücü 30 36
13. Şanlıurfaspor 30 34
14. Ümraniye 30 34
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 31 14
Günün Karikatürü Tümü