15.11.2021, 17:19

İdris'i Bitlisi ve Kürtlerin Osmanlılara Bağlanması

Aslında bugünü anlamak için geçmişe dönüp bakmak gerekir. Osmanlı Devletinin, doğuda Şah İsmail ile bölgeyi ele geçirme kavgasının verildiği dönemdi. Şah İsmail, bölgede yayılmak için Şiilik kartını kullanıyor, bölgedeki şiileri yanına çekmeye çalıştığı gibi, bölgeyi kendisini bağlamak için şiileştirme politikası sürdürüyordu. Özellikle Türk olmayan unsur olan Kürtler üzerinde yoğun çalışma yapıyordu.
-Aslında Kürtler şii olmayıp ehli sünnetin Şafi mezhebine mensuptu. Fakat, Şah İsmail’in güçlü ordusu ve Kürtlerin aralarında birlik olmaması nedeniyle bölge Safevilerin eline geçti.
Yavuz, Çaldıran savaşından sonra bu bölgelerin (yani günümüzün Güneydoğu Anadolu, Musul, Kerkük ve Doğu Anadolu’nun bir kısmı) alınmasına çalıştı. Bölge halkının Sünni ve Şafi olduğunu bildiğinden halkı yanına çekmenin yolunu araştırdı. Kürtleri Osmanlı yönetimine bağlamak için İdris-i Bitlisi’yi görevlendirdi. 
İdris-i Bitlisi; Dönemin önemli Osmanlı alimlerindendi. Aynı zamanda önemli bir Kürt liderdi. Osmanlı Devletinin hizmetine girmişti. İkinci Bayezit’in isteğiyle Heşt Behişt isimli Farsça bir Osmanlı Tarihini yazmış olup, günümüzde kaynak eser niteliğindedir. Kürt bölgesinin kendi rızalarıyla Osmanlılara bağlanmasında önemli rol oynamıştır. Bugün İstanbul Eyyüp'teki Piyerloti tepesi aslında İdrisi Bitlisi tepesiydi. Fakat cumhuriyet elitleri buraya bir Fransız ajanının adını vermeyi uygun buldular. 
Kürtler, Şii Safevilerin baskısı altında olup, toprakları Safevilerce işgal edilmişti. Ya Osmanlı Devletini tercih edip dini ve siyasi bağımsızlıklarını koruyacak, ya da Şah İsmail’in egemenliğine girip zamanla şiileşeceklerdi. Yavuz, İdrisi Bitlisiye altında imzarı bulunan boş kağıtlar verdi. Ona, kendi adına her türlü tasarrufta bulunma yetkisini verdi. İdrisi Bitlisi, bu beylere Osmanlılara bağlı bağımsız beylikler vaat etti. Bu teklifler beylere cazip geldi. Şah İsmail'e zaten zoraki tabi olmuşlardı. Onlar da Osmanlıdan yana tavır koydular. 
Bitlisli İdris’in Yavuz adına gelip, bölgedeki Kürt bey ve liderleriyle görüşmesi onlar için umut ışığı oldu. Bu beyler, aralarında toplanarak Tebriz’de bulunan Yavuz’un yanına gidip bağlılıklarını sundular. Yavuz, kendi istekleriyle gelip bağlılıklarını sunan bu yirmiden fazla Kürt beyine eski topraklarını verdiği gibi, kendi bölgelerinde bir anlamda bağımsızlık (özerirklik) de vermiş oldu. Bu sırada Safevilerin işgali altında olan Diyarbakır, Mardin gibi şehirler Osmanlıdan yardım alarak Safevilerle dövüşüp Osmanlılara katıldılar. 
Kürt bölgelerinin kendi istekleriyle katılması ve daha sonraki Memlüklerle yapılan savaşta da askeri destek vermesi onların beyliklerinin tanınmasına neden oldu. Yavuz’un verdiği bu imtiyazlar, daha sonraki hükümdarlar tarafından da kabul edilip Cumhuriyet dönemine kadar bu şekilde devam etti. 
Yani demek ki Kürtler ile Türkler zaten eskiden beri kardeştiler. Kendi istekleriyle bir işbirliği yapmışlardı. Zorla Türk egemenliğine girme diye bir şey olmayıp bir işbirliği yapmışlardı.
Hatta İdris-i Bitlisiyi de o günün akil adamı olarak görebiliriz. Çünkü İdris-i Bitlisi bölgeyi Osmanlılara bağlamak için bölgenin beyleri, müderrisleri ve din adamlarıyla birebir görüşerek ikna etti. Hatta Yavuz, Diyarbakır’a Yiğit Ahmet adında yine Diyarbakırlı olan bir askerin komutasında yardım gönderdi. İdrisi-i Bitlisi’nin gayretleriyle Diyarbakır, Mardin, Musul, Erbil, Kerkük, Bilecik, Çermik, Urfa, Bitlis, Cizre Bölgesi ve Ahlat’a kadar olan bölgelerin halk ve beyleri Osmanlılara bağlandı. Bölge halkı Osmanlıları sevinçle karşıladı. Şah İsmail’e karşı zaten zoraki bir itaat vardı. 
Diyarbakırlı Ali Emiri de İdris-i Bitlisi’nin rolünü şöyle anlatıyor: 
“Mevlana İdris’in organizesi ve önderliğinde Muş, Zırki, Urmi, Aşni, Soran, Erbil, İmadeye, Botan, Cizre, Nusaybin, Musul, Hizan, Garzan, Siirt, Sason, Midyat ve Hasankeyf yöreleni dolaşıp Diyarbekir halkının gösterdiği gayreti anlatarak ‘Bu şehir elden giderse bütün bölge Şah İsmail tarafından kılıçtan geçirilecektir’ diyerek halkı Safeviler aleyhine ayaklandırdı.”
İdris-i Bitlisi’nin çalışmaları sonucunda Kürtler ve Osmanlılar çok faydalanmışlardır. Osmanlılar, kan dökmeden iki ay gibi kısa bir sürede Kürt bölgesine egemen olup, Safevi ve Memlüklere karşı üstün bir duruma geçerken, Kürtler de iki ateş arasında kalmaktan kurtuldukları gibi dini inançlarını istedikleri gibi yaşama fırsatını elde etmiş, zorla şiileştirilmekten kurtulmuş, ayrıca bölgesel bağımsızlıklarını da elde ederek bir nevi feodal yapılarını korumuşlardır.
Günümüzde bazılarının anlattığı gibi olmayıp Türklerle – Kürtler arasında aslında sorun olmadığı ve birlikteliklerin karşılıklı anlayış ve ittifak şeklinde olduğunu da görmekteyiz. 
Kürtlere Yavuz’un verdiği imtiyaz günümüz anlamda bir muhtariyetti. Kürt beylerine tamamen kendi içlerinde özgürlük veriyordu. Çünkü Osmanlı geleneğinde bir bölge, millet kendi isteğiyle devlete bağlanmayı kabul ederse bir çok imtiyaz elde edebiliyordu. Kürtler bu haklarını aslında cumhuriyetle birlikte kaybettiler. Halbuki Osmanlının bu şekilde çözdüğü Kürt sorunu sayesinde Kürtler en kötü zamanda bile (milli mücadele dönemi) Osmanlı devletini terk etmediler. Bunun da ayrıca insanlara anlatılması gerekir.
Bu tarihi bilgi hem Türklerin ve hem de Kürtlerin hafızasından silinmiş, bunu anlatmalıyız kardeşliğin tesisi için… Milliyetçi ve Sosyalist Kürt akımları hep bağımsızlıklarını Osmanlının ele geçirdiğini ve kendilerini sömürdüğünü anlatarak aslında Osmanlıdan çok Sünni ve İslam geleneğiyle savaşmış olmaktadırlar. Çünkü bu Kürt akımların ileri gelenleri Alevi veya din düşmanıydı. Osmanlı geçmişte yaptığı deneyimle bölgede kalıcı olmuşken biz yetmiş yılda bir arada yaşamayı beceremedik. Çünkü hem bizi biz yapan değerlerle savaştık ve hem de bizi yıkacak olan milliyetçilik fikrini devletimizin temel direği haline getirdik. Bu politikalar değişmeden bölgede rahatlık ve kardeşlik çok zor.Tekrar sorunlarımızı çözmek için Yavuzlara ihtiyacımız var.

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 26 Nisan 2024
İmsak 04:27
Güneş 06:03
Öğle 13:07
İkindi 16:55
Akşam 20:01
Yatsı 21:31
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14
Günün Karikatürü Tümü